Yolumuz Akdeniz’e uzandı. Portakal ve limon bahçelerinin kokusu burnumuza kadar geliyor. Plastikleşmeye, sunileşmeye, yapaylaşmaya çoktan başlamış dünyanın diğer tarafındayız. İşte tam o noktada çiftçilerin alın teriyle kurduğu bir bahçenin izlerini sürüyoruz. ‘Babamın Bahçesi’yle böyle kesişti yollarımız! Tarımsal üretim ve pazarlama süreçlerinde insan sağlığına zarar verecek tüm uygulamalardan özellikle kaçınan ve sadece kendi bahçelerinin ürettiği ürünle yola çıkan ve nesilden nesile geçen bir marka, Babamın Bahçesi. Ağırlıklı olarak narenciye üretiyorlar. Hikayenin devamını Babamın Bahçesi’nin üç kardeş kurucusundan biri olan Murat Telli’den dinliyoruz. Seni de bekliyoruz.
RÖPORTAJ: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufert@groupmedya.com
Babamın Bahçesi’nin hikayesi nasıl başladı? İsminden de anladığımız üzere bir babadan oğula geçiş hikayesi gibi…
Babamın Bahçesi’nin hikayesi aslında rahmetli babamızın çocukluğuna kadar dayanır. Yani 1930 lu yılların sonlarında narenciye üretiminin Mersin çevresinde yaygınlaşmaya başladığı savaş yıllarına. Zor günlerde narenciye bahçelerinde çalışarak geçirdiği çocukluk, babamızın hayatının gidişatında çok önemli bir etken olmuş ve babamızı hayatı boyunca çok çalışmaya, çalışarak kazandığını ise hayalindeki muhteşem narenciye bahçesini tesis etmeye sevk etmiştir. Ve sonunda hayalindeki harikalar diyarını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamayı da başarmıştır. Babaminbahçesi.com hikayesi ise henüz çok yeni elbette. Babamızın ölümü ile birlikte çocukluğu ve ilk gençlik yılları bu bahçede geçmiş kardeşler olarak bir karar verme noktasında kaldık. Çünkü değişen ekonomik ve sosyal koşullarla bahçemizde çok büyük emeklerle ve yüksek girdi maliyetleri ile ürettiğimiz muhteşem ürünlerin geleneksel yöntemler ile pazarlanıyor olması ticari olarak sürdürülebilir olmaktan çıkmıştı. Maalesef ülkemizdeki yerleşmiş yanlışlar ile dolu yapıda üretici çok zor koşullarda ürettiği ürününü birden çok aracı vasıtasıyla büyük toptancılara ya da ihracatçı firmalara satabiliyor, bu durum da üreticiyi üretim maliyetinin altında bir fiyata, zararına satmaya; tüketiciyi ise çok yüksek fiyatlara bu ürüne ulaşabilmeye mecbur bırakıyordu. Bu noktada biz de ya birçok üreticinin yaptığı gibi üretime son verip bahçemizi elden çıkartacaktık ya da yeni bir pazarlama modeli geliştirip ürünümüzü gerek taze meyve olarak, gerekse tamamen geleneksel yöntemle işleyerek geliştirdiğimiz türev ürünler olarak en sağlıklı, en taze haliyle tüketiciye kendimiz ulaştırmanın yolunu bulacaktık. Biz zor olanı seçtik. Yıllarca kurumsal dünyada yaşadığımız profesyonel kariyerlerimizin birikimini kendi işimize kanalize etmeyi seçtik. Birer finans yöneticisi, borsa uzmanı ve pazarlama yöneticisi kardeşler olarak bir araya geldik ve 2015 yılında Babamın Bahçesi markasının temellerini attık. 2016 yılında ise babaıninbahçesi.com internet dünyasında yerini aldı ve çok kısa sürede büyük bir mesafe kat ederek sektörde bilinen ve tercih edilen bir marka haline gelmeye başladı.
Babanızın hayat felsefesini mi, işini mi aldınız? Onun size en büyük katkısı ne oldu?
Babamız çocuk yaşta çiftçiliğe başlamış toprağa tutkuyla bağlı, zorluklardan yılmayan bir insandı. Bize öğrettiği en önemli, en güzel şey emek harcamadan hiçbir başarının gelmeyeceği, zorluklara karşı yılmadan çalışmanın mutlaka başarıyı getireceği telkiniydi. Özellikle bu motto tarımsal üretimin de temelini teşkil ediyor. Ayrıca babamız zamanın çok ötesinde bilgiye ve yenilikçiliğe önem veren bir insandı. Aynı şekilde bize bilginin peşinden gitmenin ve yeniklere açık bir bakış açısına sahip olmanın önemini öğretti. Bu da bizim onun izinden gidip babaminbahçesi.com un temellerini atmamızda en önemli unsur oldu diyebiliriz.
Babamın Bahçesi nerede bulunuyor? En çok hangi meyveler üzerine üretim veriyorsunuz?
Babamın Bahçesi, Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Yeşilova Köyünde bulunuyor ve ağırlıklı olarak narenciye ürünleri üretiyoruz. Ayrıca yaz aylarında yöresel tohumlarla ürettiğimiz fasulye, börülce, biber, kabak gibi sebzeleri de müşterilerimizle paylaşıyoruz.
Çocuklarınız var mı? Varsa onlar da ‘Babamın Bahçesi’ni sahiplenip nesilden nesile geleneğini sürdürecek mi?
Babamın Bahçesi kurucuları olarak hepimizin birer çocuğu var. Çocuklarımızın bahçemizi ve işimizi sahiplenip nesillerce sürdürmesini elbette çok isteriz. Ancak ondan öncelikli olarak her birisinin doğaya bağlı olmaları ve dünyanın karanlık geleceğini değiştirmeye yönelik hassasiyetleri olan çevre bilincine sahibi bireyler olarak yetişmeleri bizim için çok daha önemli.
Ne kadar haklısınız! Peki hangi meyvelere en çok talep oluyor?
Ürünlerimiz içerisinde en çok talep görenler portakal ve limon çeşitlerimiz. Özellikle Mersin’e özgü geleneksek türler Yafa ve Kan Portakallarımız büyük ilgi görüyor.
Sadece internet üzerinden mi sipariş verebiliyoruz? Yoksa butik bir dükkanınız da var mı?
Şimdilik sadece www.babaminbahçesi.com internet sitemiz ya da 05323458769 no lu whatsapp sipariş hattımızdan sipariş verebiliyorsunuz. Çok yakında doğal ürün satışı yapan şarküterilerden ve marketlerden de ulaşabileceksiniz.
İyi tarım uygulamalarından biraz bahsedecek olursanız…
Ürettiğimiz ürünlerin ve üretim faaliyetlerimizin insan sağlığına ve doğal çevreye karşı zararlı bir etki yaratmaması öncelikle temel insani ve vicdani bir sorumluluk elbette, Zirai kimyasal ilaç – gübre kullanımında ve tarımsal faaliyetlerinin diğer aşamalarında yapılan bilinçsiz ve yanlış uygulamaların insan sağlığına ve doğal çevreye ne kadar büyük zararlar verdiği aşikar. Sorumsuz ve bilinçsiz gıda üretiminin kanser ve birçok ciddi hastalığının en önemli sebebi olduğu artık her kesimden kabul gören bir gerçeklik maalesef… Öte yandan dünya gittikçe etkisini daha net hissettiren küresel ısınma ve diğer çevre problemleri ile baş etmeye çalışırken bu konulara duyarsız kalmak insani değerlere sahip, eğitimli bireyler için mümkün değil. Biz Babamın Bahçesi ailesi olarak sağlıklı üretim, sağlıklı tüketim felsefesi ile yola çıktık ve bu yolda aynı kararlılıkla yürümek istiyoruz.
Bahçemiz, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın İyi Tarım sertifikasına sahiptir. Bu sertifikaya sahip olmak için bahçenizde yaptığınız üretime yönelik her faaliyet kayıt altına alınır. Toprağınız, suyunuz, ürünleriniz düzenli olarak analiz edilir. Kullandığınız gübreler ve her türlü zararlı ile mücadele yöntemleriniz düzenli olarak denetlenir. Çalışanlarınızın çalışma ve yaşam koşulları, üretim materyallerinizin depolama koşulları, üretim biçimlerinizin doğal çevre ile uyumluluğu sürekli denetim altındadır.
‘Babamın Bahçesi’nde reçel yapımı da var sanırım. Neleri tadabiliriz?
Babamın Bahçesi’nde portakal, limon, nar, mandalina ve ay gibi mahsullerimizin reçel ve marmelatlarını bulabilirsiniz. Ayrıca annemizin tarifiyle tamamen geleneksel yöntemlerle %100 nar suyundan ürettiğimiz nar ekşisi, kendi geliştirdiğimiz kahvaltılık soslar ve şeker kullanmadan ürettiğimiz ballı fıstık ezmesi özellikle tatmanızı tavsiye edeceğimiz ürünler.
