Sağlıklı olmak için elinden gelenin en iyisini yaptığının farkındayız. Peki, ya doğru bildiğin yanlışlar varsa?
Sağlıklı beslenmenin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın için ne kadar gerekli olduğunu biliyorsun. Beslenme tercihlerine dikkat edip, egzersiz yapmayı da ihmal etmiyorsun. Ancak yapılan çalışmalar, sağlıklı bireylerin düşebileceği beş büyük hatanın altını çiziyor.
Glütensiz Hayatlar
Son zamanların en popüler akımlarından biri, glütensiz beslenme. Çölyak hastalarının -yani tahılların içindeki protein olan glüteni, bir enzim eksikliği nedeniyle sindiremeyen bireylerin tedavisi olan glütensiz beslenme; intoleransı ya da hastalığı olmayan, sağlıklı bireylerce de oldukça fazla tercih ediliyor. Glüten vücutta belirli miktarda; her besin molekülü gibi su tutan bir molekül formunda yolculuk ediyor. “Aman ödem olmasın” diyerek birçok kişi hayatından glüteni çıkarıyor ancak glütensiz beslenme, sürdürülebilir ya da daha sağlıklı bir durum değil. İşin kötüsü, tüm glütensiz ürünler sağlıklı da değil. Yani glütensiz bir kek yediğinde zannetme ki içinde eklenti şeker ya da fazla yağ yok! Aslında bu ürünü satan kişi sana sadece kullandığı unun glütensiz olduğunu söylüyor. Bir de bu durumu kullanmak isteyen bazı insanlar, kuru yemişlerin ya da kuru meyvelerin üstüne de “glütensiz” ibaresi koyuyor. Oysa bu ürünlerde normalde de glüten yok! Üreten kişi sana özel olarak ekstra bir çaba sarf etmemiş yani… Kısacası, eğer glüten alerjin ya da intoleransın yoksa, uzun vadede glütensiz beslenme düşüncesi, gerçekçi ve sürdürülebilir bir yaklaşım değil. Sağlığa olan etkisi yüzde 100 kanıtlanmış bir bilimsel veriye dayanmadığı sürece, deneysel yaklaşımları kendi bedeninde deneme derim. Astarı yüzünden daha pahalıya mal olabilir.
*Yazı: Uzman Diyetisyen & Psikolog Meltem Pırıl Şenol