Yoksa iyi şeylerin de fazlası zararlı mı? Okumaya devam et ve cevabını bul.
Kahvaltıda bol proteinli yeşil smoothie, öğle yemeğinde dev bir avokado ve kinoa salatası, akşamüzeri çayının yanında dün gece yaptığın rafine şekersiz raw brownie…Cildin ışıl ışıl, sindirim sistemin uçuyor ve sen de adeta irade bulutunun üzerinde hoş bir seyahattesin. Üstelik bir yandan da fazlalıklarını kontrol altında tutabilmek için korse giyiyorsun. Bir dakika, korse mi dedik?
Burada bir ironi var elbette: Temiz beslenip, bütün süper besinleri yemek “diyet yapmak” anlamına gelmiyor. Bu düşünceyi savunanlar, genelde besinlerin antioksidan özelliğini ya da mineral içeriğini ön plana çıkarsa da, kalori hesabını ya da yağ oranını görmezden geliyor. Oysa temiz beslenmek, paketlenmiş yiyecekleri bırakıp, işlenmemiş “tam” yiyecekleri yemeni gerektiren bir hayat tarzı seçimi.
Süpermarket rafları az kalori ve az yağ içerdiğini söyleyen ama yapay şeker ve hacim arttırıcı maddeler barındıran yiyeceklerle dolunca, temiz beslenmek vücudumuza yapabileceğimiz en büyük iyilik gibi görünmüş-tü. Ta ki bedenlerimiz şişmeye başlayana kadar…Çünkü sağlıklı yağlar ve doğal şekerin de yolculuğu maalesef poponda son buluyor.
