Koşmanın bedeninde yarattığı gözle görülür değişimi takip etmek kolay. Peki ya içeride neler olup bitiyor? Aynada göremediğin bedensel gelişimini mercek altına aldık.
1- Beyin
Genel olarak yetişkinliğe eriştikten sonra beyin hücrelerinin sayısını artırmanın mümkün olmadığı kabul edilir. 1990’ların sonuna kadar ancak çocukların beyninin büyümeye devam ettiği sanılırken, ABD’deki Salk Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmada, bazı şartlarda yetişkinlerde de beyin hücresi yenilenmesinin mümkün olduğu görüldü. Ve tahmin edeceğin gibi, koşmak da bu söz konusu şartlardan biri.
Pure Sports Medicine’de spor fizyoterapistliği yapan Rebecca Christenson, kısa bir koşu ya da mahallede atılacak birkaç turun dahi, artan endorfin sayesinde moralini düzeltmeye ek olarak, yeni sinir hücrelerinin oluşmasına yol açabileceğini belirtiyor. Bu sayede stresin azalır, hafızan keskinleşir ve motor becerilerin gelişir.
- Egzersiz sırasında hipofiz bezinin salgıladığı endorfin ve enkephalin denen nörokimyasallar, beyne ağrı sinyallerinin erişmesine mani olarak tabii ağrı kesici işlevi görür.
- Koşmak yeni sinir hücreleri oluşumunu ve kan damarları büyümesini tetikler. Bu da yaşlanmayla daralan beyin dokusunun hacmini artırarak, beyin işlevlerinin sürdürülmesine katkı sağlar.
- Koşmak caudate nucleus bölgesindeki aktiviteyi artırır. Beynin bu bölgesi motor işlevleriyle ilgili olduğu gibi, hafıza devrelerini de destekler. Koşunun bu devreler üzerinden gönderilip hafızayı canlandıran sinyallerin kalitesini de artırdığına inanılıyor.
