ACI VE ZAFER

Oyuncak Askerler

Zihnin kaslara üstünlüğü üzerine bir kitap (How Bad Do You Want It? Mastering The Psychology of Mind Over Muscle) yazan Matt Fitzgerald, “Dayanıklılık fizyolojiyle alakalı olsa da, esas olarak psikolojik bir olaydır” diyor. Fitzgerald’a göre performansınızı artırabilmeniz için ya algıladığınız efora tolerans göstermeniz, ya da belirli bir tempoda hissettiğiniz efor sarfiyatını düşürmeniz gerekiyor. Zaten her iki yöntem de aynı yöne çıkıyor: Kullanılmayan potansiyel miktarınız çok büyük olmuyor.

Fitzgerald, “Bir maratonu sadece acıya dayanabilme gücünüz sayesinde 90 dakikada tamamlayamazsınız. Ancak elit seviyedeyseniz ve spesifik antrenmanlar yapıyorsanız, psikolojik avantajları etkili bir şekilde kullanabilirsiniz” diyor. Hatta dayanıklılık egzersizlerinde hızın en çok düştüğü noktaya anlam yükleyerek, denklemden efor algısı çıkarıldığında ne olacağını hesaplamaya çalıştı. Bu durum 800 metreyle 1500 metre arasında gerçekleşiyor. 1500 metrenin üzerine çıkıldığında, sporcular ortalama tempolarına göre yarışı daha hızlı bitiriyor. Bu da yüksek motivasyonun açığa çıkardığı bir güç rezervi olduğu gerçeğini işaret ediyor. Fitzgerald, iyi bir maraton süresi olarak 2:00:04’ü baz alıyor. Efor algısını manipüle etmek, maratonlarda rekor kıranlarla ilk üçe giremeyenler arasındaki farkı belirleye yetiyor. Fitzgerald, “Eşit fitness seviyesinde olan sporcular arasında, psikolojik faktör belirleyici oluyor” diyor.

Yarış esnasında beynin sınırlarını zorlama fikri yeni bir şey değil. Zaten dayanıklılığı artırmak adına yapılan birçok farklı taktik var. Üstelik bunların arasında çok yakından tanıdığımız kafein de var. Marcora, kafeinin egzersiz sırasında beyin aktivitelerini azalttığını ve bu özelliğiyle psikoaktif bir ilaç gibi etki ettiğini söylüyor. Ya da müziği ele alalım. Fitzgerald, “Maraton süremi iki saatin altına düşürme projesinde yer alsaydım, yarış alanında benimle birlikte yüksek tempoyla müzik çalacak bir aracın gelmesini isterdim” diyor. Bunun etkisi de tıpkı kendi kendinize konuşmak gibi. Marcora’nın yaptığı bir başka araştırmada, kişilerin test boyunca kendi sevdiği motivasyon sözlerini içsel olarak tekrarladıklarında, yorgunluk hassasiyetlerinin yüzde 18 oranında azaldığı ortaya çıktı.

Yarışmalarda morfin türevi ilaçların birçoğunun kullanımı yasa dışı olsa da, bazı bilinçaltı fikirleri bilim dünyasını bir hayli meşgul ediyor. Marcora, öğrencilerine “Koş” ya da “Enerjik ol!” gibi pozitif söylemlerde bulunduğunda, katılımcılar “Çalış” ve “Yat” gibi negatif söylemlere oranla daha iyi performans gösteriyor. Öte yandan Northumbria Üniversitesi bilim insanlarına göre, laboratuvarda çekici bir kadının bulunması, erkek denekleri kendini zorlamaya itiyor. Bu da sizin koşu bandındaki seçeneklerinizi (ve performansınızı) etkiliyor.

BENZER YAZILAR