DentGroup Ağız, Diş ve Çene Cerrahi Kliniği’nden Dr. Başak Kurdoğlu merak edilenleri anlatıyor.
Sindirim sisteminin başladığı yer olan ağız, bütün sistemin düzgün çalışması açısından büyük önem taşıyor. Ağzımız, hak ettiği özen gösterilmediğinde ciddi rahatsızlıkların çıkış noktası oluyor. Bunlardan biri de ağız kanseri. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin verilerine göre, dudaklar, dudak çevresi, tüm ağız içi ve yutağa kadar olan bölgede görülen kötü huylu tümörlere her yıl 30 bin kişide rastlanıyor. Ortalama sekiz bini ise ölümle sonuçlanıyor. Ağız kanserleri erken dönemde tedavi edilmediğinde yayılarak ağrı, fonksiyon kaybı, düzeltilemeyen yüz ve ağız deformasyonu, hatta ölüme neden olabiliyor. Kadınlara oranla erkeklerde iki kat daha fazla görülen ağız kanseri, beyin gibi hayati bölgelere yakınlığından ve anatomik olarak vücudun diğer bölgelerine daha rahat yayılabildiğinden büyük tehlike taşıyor.
Nedenleri
“Yoğun alkol ve sigara kullanımı, dudak gibi ağız dışı bölgelerin uzun süre güneş ışığına maruz kalması, genetik yatkınlık, kötü ağız hijyeni ağız kanserinin en önemli tetikleyicileri arasında. Ayrıca HPV (insan papilloma virüsü) gibi bazı virüsler, uyumsuz protezlere bağlı kronik tahrişler, solaryum, besinlerdeki kanserojen maddeler ve stres de kansere neden olabiliyor. Özellikle sigara içenlerin içmeyenlere oranla kansere yakalanma riski tam sekiz kat artıyor.”
Belirtileri
“Yanak içi, dudak, dil, diş eti veya ağız içinde sebepsiz şişlikler, sert pütürlü yapılar veya sebepsiz kanamalı bölgeler görülür. Bu anormal oluşumlara beyaz, kırmızı veya farklı renkte Lekeler, iyileşmeyen yaralar eklenebilir. Açıklanamayan
hissizlikler, yüzün herhangi bir yerinde ağrı veya hassasiyet, boğaza bir şey takılması, acıma veya batma duygusu, çiğneme, yutkunma veya konuşmada güçlük, kronik boğaz ağrısı veya ani kilo kaybı da belirtiler arasında yer alıyor.”
Tedavisi
“Ağız kanserine karşı cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavilerin yanı sıra son dönemde fotodinamik terapi ve hedefe yönelik moleküler terapi de kullanılıyor. Ancak yaygın olarak başvurulan geleneksel tedavilerde, sağlıklı dokunun
belli bir oranda kaybı veya ağır yan etkiler süreci korkutucu kılabiliyor. Belirtilerin başlangıç safhasında tedavi daha hafif olduğundan, basit ve ağrısız bir yöntem olan mavi ışık teknolojisi gibi erken teşhis araçları önem kazanıyor.”
Önlemler
“Düzenli olarak diş hekimine gitmek, sigara ve tüm tütün ürünlerinden uzak durmak, aşırı alkol tüketmemek ve dengeli beslenmek en basit ve etkili koruyucu önlemlerdir. Ağır ve pahalı bir süreç olan kanser tedavisinin gerektiği durumlardaysa; tedavi öncesi ağız bakımı yapılmalı, enfeksiyon kaynakları kaldırılmalı, tedavi sırasında ağız hijyeni maksimum düzeyde tutulmalı. Tedavi sonrası kontrollere devam edilmeli ve ağız bakımı alışkanlık haline getirilmeli.”
