AĞLAMALI MI AĞLAMAMALI MI?

Bebekler hakkındaki bu tartışmalı konuya ışık tutuyoruz. Uyuması için ağlamasına müsaade mi etmelisin?

aglayan bebek

Geceleri bebeğini rahatça uyutabilmek, anne olmanın en zor yanlarından birisi. Söylemesi kolay, yapması oldukça zor. Yaygınca kullanılan bir yöntem ise, bebeğin ağlamasına müsaade edilmesi ve müdahale edilmemesi. Bazıları ise bu yönteme karşı çıkıyor. Bu yöntem ise kısaca şöyle açıklanabilir: Ağlayan bebeğinle ilgilenip uyumasını sağlamaktansa, onu gözyaşları ile baş başa bırakıyorsun. Ağlamak da bebeğinin uyumasına yardımcı oluyor.

Bu yöntemin ardında yattığı iddia edilen düşünce ise, eğer bebeğini sallayarak ya da diğer yöntemlerle uyutursan, kendi başına uyuyabilmeyi öğrenemeyeceği ve ebeveyne ihtiyaç duyduğu için sürekli ağlayacağı yönünde. Baby Sleep Pro’nun kurucusu, Pediyatrik Uyku Uzmanı Dr. Rebecca Kempton ise, bebeğinin eninde sonunda kendi başına uyumayı öğreneceğini söylüyor.

Meselenin bilimsel arka planı

Tartışma hakkında son kullanma tarihi geçmiş çok fazla bilgi bulunuyor. Buna bağlı olarak da, ağlamasına müsaade etme yönteminin bebeğe zarar verip vermediği konusu biraz karışıyor. Örneğin, psychologytoday.com’da bulunan eski bir araştırmada, büyük stres altına giren bebeklerin sinapslarında hasar meydana gelebileceği belirtiliyordu .Hatta, kendi başlarına ağlamaya terk edilen bebeklerde büyümenin, hissetmenin ve güvenmenin durabilme ihtimalinin bile bulunduğu söyleniyordu!

Fakat yeni bir bilimsel araştırmada, ağlamaya bırakma yöntemi desteklenmekte. Avustralyalı araştırmacılar tarafından yapılan ve Pediatrics‘te yayımlanan bir çalışmada, söz konusu yöntemin etkili olduğu, bebekte stres ya da duygusal sorunlara da yol açmadığı belirtiliyor. Hatta, ağlamaya bırakılan bebeklerin, kontrol grubundakilere kıyasla uykuya 15 dakika daha erken daldıkları da not edilmiş

Nasıl yapmalı?

Uyku eğitimine şans vermek mi istiyorsun? Kempton, bu uygulamaya en erken bebeğin 4-6 aylıkken başlaman gerektiğini söylüyor. İlk adım: Uyku zamanında tutarlı ve öngörülebilir rutinler geliştirmelisin. Sonra, bebeğini beşiğine hala uyanıkken koyarak başlamalısın. Yorgun olmalı, fakat asla uyuyor olmamalı.

En zorlu kısım ise bunun ardından geliyor. Odadan çıkman gerek. Bu, bebeğin uykuya kendi başına dalabilmesini sağlamayı hedefliyor. Odaya dönmemelisin. Bebeğini gözlemleyebilirsin. Fakat uykuya dalmadan önce ikinci bir ziyarette bulunmamalısın. Bebeğin ağlamaya başlayabilir; fakat bir süre sonra sakinleşecektir.

Eğer ağlama sesleri daha da kötüleşirse, odaya girebilir ve bezinin değişmeye ihtiyacı olup olmadığını kontrol edebilirsin. Fakat bu işlemi de profesyonelce, soğukkanlı bir şekilde yapmalısın. Sonra da odadan tekrar çıkmalısın. Bu yöntem daha fazla ağlamaya neden olabilir. İyimser bir bakış açısıyla da bu durum birkaç gün sürecek.

Bebeğinin ağlamasına dayanamıyor musun? Kempton, teselli yöntemini kullanabileceğini söylüyor. 15 dakika geçmiş, fakat bebeğin ağlamaya devam ediyorsa içeriye gir. Bebeğinin güvenini tazele; fakat asla kucağına alma. Bir sonraki sefer, 15 dakikaya 5 dakika daha ekle ve bu süreyi 20 dakikaya çıkar. Aralıkları her gece artır. Eninde sonunda bebeğin bu düzene alışacak ve uykuya daha rahat dalacaktır.

 

BENZER YAZILAR