Karanlıkta geçen kış aylarının depresif etkilerini engellemek için yastığınıza bir gecelik veda edin.
Kış sezonu sadece soğuk değil, karanlık da geçer. Hava aydınlanmadan yollara dökülüp işe gideriz ve çıktığımızda hava yeniden kararmış olur. Yetersiz gün ışığı almak, kendinizi daha yorgun hissetmenize ve yetersiz uyumanıza yol açıyor. Bu gerçek, geceleri yatakta dönüp durduğunuzda daha da iç karartıyor. Ancak arada sırada uykusuz bir gece geçirmeyi kabullenmek, zihniniz ve ruh hâlinizdeki mevsim kaynaklı olumsuz etkileri hafifletebiliyor.
Neuron dergisinde yer alan bir çalışma, bütün bir geceyi uyumadan geçirmenin – ertesi sabahın işini veya favori dizinin bir sezonunu bitirmek için kullanılabilir – bir aylık kış depresyonunu bahar havasıyla değiştirebileceğini gösteriyor. Bilim insanları, trisiklik antidepresan ilaçların etki etmeyi hedeflediği beynin ön lobundaki reseptörlerin, uyku eksikliğinde de aktive olabildiğini buldu.
Kulağa mantıksız gibi gelse de vücudunuzun günlük ritmini manipüle etmek, evden karanlıkta çıkıp tekrar karanlıkta eve döneceğiniz gerçeğiyle karşı karşıya kaldığınızda modunuzu yükseltebiliyor. Karanlığa çok fazla maruz kalmak, mevsimin ruh hâlinde yarattığı olumsuzluğu derinleştirebiliyor. Kısalan günler, vücudun daha az seratonin salgılamasına yol açarak sizi iyice karanlığa itiyor. Bir aylık tedavi kısa süreli bir çözüm gibi görünürken, uyanık kalma tedavisinin depresyon teşhisi konan kişilerde uzun vadeli bir iyileşme yaratabildiği de görüldü. Amacımız tatlı rüyaların sağlığınız için ne kadar önemli olduğu gerçeğini yıkmak değil, ki uykunun hayati önemi yeterince bilimsel araştırmayla kanıtlanmış bir gerçek. Ancak kendinizi şekerleme yapmanın baskısından kurtarmak mental sağlığınızı iyileştirecekse, yatakta debelenmek yerine kalkmaya değer.
