Adım Adım Yarışa: Yeniden Orsieres’te Olmak
2014 senesinde ilk kez etkinliğin takvimine eklenen OCC yarışı, yurt dışında yarıştığım ilk yarış olmakla beraber benim için özel bir yere sahip. 2013 senesinde UTMB’ye Türkiye’den katılan arkadaşlarımı ve ilk antrenörüm Özgür Tetik’i desteklemek amacıyla gittiğim Chamonix’deki atmosferi görüp koşmayı çok istemiş, bir sene sonra bu fırsatı yakalamıştım. İlk OCC deneyimim acı dolu olsa da yarışı bitirmiş, o atmosferi yerinde yaşamıştım. Aradan geçen üç sene içinde gerek bu branşa olan bakışım, gerekse deneyimlerim daha pekişmiş bir halde bu yarışa girmiştim. Sıfır rakımda yaşayıp 2000’li rakımlarda koşulan bir yarışta yer almak bizleri fiziksel olarak çok yorsa da, aldığımız haz ve gördüğümüz doğa bizleri bu gibi yerlerde koşmaya itiyor. Zaten ultra maraton koşarken eğer acı çekmiyorsanız, işin tadını çıkaramıyorsunuz demektir.
İsviçre’den Fransa’ya Koşarak Gidiyoruz
Her ne kadar iki ülke (İsviçre-Fransa) yan yana olsa da, bir ülkeden başka bi ülkeye doğru koşmak insanı daha çok heyecanlandırıyor. OCC yarışı da İsviçre’nin Orsieres kasabasında başlayıp Fransa’nın Chamonix bölgesinde sona eren, 56 km mesafede 3.500 metre yükseklik kazanımına sahip bir yarış. Yarışın ilk yarısı İsviçre bölümünde geçerken, ikinci bölümü Fransa’da tamamlanıyor. Bin 565 kişinin katıldığı yarışta ülkemizden de 12 kişi olarak başlangıç çizgisindeki yerimizi aldık. Bundan 5-6 sene öncesine kadar birkaç Türk’ün olduğu etkinlikte, bu sene tüm yarışlarda yaklaşık 35 Türk koşucunun yer alması gerçekten gurur verici ve ülkemizdeki patika koşusunun gelişimini de bizlere göstermekte ve gelecek için heyecanlandırmakta.