Çağımızın hastalığı anksiyete. Günümüzde endişe, tereddüt ve korkularla, hatta zaman zaman panik ataklar şeklinde ortaya çıkan anksiyete binlerce insanın hayatını zorlaştırıyor. Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, pek çok bilinçli yetişkinin kaygı bozukluğuyla başa çıkmak için doğal yöntemler aradığını belirtti ve anksiyeteyle başa çıkmayı kolaylaştıracak besinleri anlattı.
Bundan 40-50 yıl önce “duygudurum bozuklukları” dendiğinde sıklıkla depresyon tablosu ile karşılaşırdık. Şimdilerle “anksiyete” dediğimiz, endişe, tereddüt ve korkularla, hatta zaman zaman panik ataklar şeklinde ortaya çıkan tablo binlerce insanın gündelik sıkıntısı haline geldi. İnsanlar bu sorunlarını çözmek için doktor doktor gezip türlü ilaçlar denerken, çoğunun bu problemin altında yatan sebeplerin farkında olmadığını görüyoruz. Öte yandan pek çok bilinçli yetişkin, anksiyeteyle baş etmek için doğal çözümler arıyor. İşte sana anksiyetenle baş edebilmek için yardımcı olacak birkaç öneri:
Serotonini artıran besinler
Bu konuda deneyimi olanlar bilir, duygudurum bozukluklarında sıklıkla kullanılan ilaçların başında serotonini, yani huzur ve mutluluk veren hormonu elde tutan ve miktarını artıranlar gelir. Sağlıklı beslenmenin ayrılmaz bir parçası olan tam tahıllı ürünler yüksek miktarda triptofan içerirler. Triptofan, vücuttaki serotoninin ön maddesidir ve sakinleştirici, rahatlatıcı etkisi vardır. Öte yandan tam tahıllı ürünler, eksikliğinde anksiyeteye neden olabilen magnezyum açısından da biçilmiş kaftandır. Üstelik uzun süre tokluk hissi verirken kan şekerini de dengede tutarlar. Eğer glutene hassas bir bünyen varsa hindi eti ya da istiridye tüketebilirsin, zira bu iki besin de triptofan yönünden oldukça zengindir. Eksikliği anksiyeteye neden olabilen diğer bir element ise çinkodur. İstiridye, yüklü miktara çinko içeriğiyle bu açıdan da etkili bir besindir.
Her derde deva: Kefir
Ülkemizde yaygın olarak tüketilen kefir, bugün tüm dünyada popüler. Nedeni ise ilginç… Bağırsaklarımız, kendimizi iyi hissettiren serotonin hormonunun büyük kısmının salgılandığı organımızdır ve bağırsak florasının, yani mikrobiyotasının değişmesi, bu hormonun da dengesinin bozulmasına neden olabilir. Kefir, bu dengeyi sağlayan en iyi probiyotiklerden biridir. Üstelik sinir sisteminde çok etkili olan A, D ve K vitaminleri açısından da zengin bir besindir. Elbette bu söylediklerimiz her zaman elinizin altında olmayabilir. Çantanızda bulunduracağınız 3-4 kare bitter çikolata, sıkıntılı zamanlarda kurtarıcınız olabilir. Çünkü bitter çikolata, stres hormonu olan kortizolün seviyesini düşürmeye ve sakinleşmeye yardımcı olur. Atıştırmalık olarak ya da ara öğünlerde yoğurda karıştırarak tüketebileceğiniz badem ve yaban mersini de bitkisel kaynaklı besinlerden ve fitobesinlerden, oldukça zengindirler. Öte yandan bu besinler düzenli tüketildiklerinde antioksidan etkisi oluşturarak vücudumuz üzerindeki stresi azaltmaya yardımcı olurlar.
Papatya ve zerdeçal çayı etkisi
Uyku sorunu yaşayan ya da gazı olan bebekler için hazırladığın papatya çayının sakinleştirici, gevşetici etkisi yetişkinler için de geçerlidir. Evet, bilim insanları çalışmalarında hem papatya çayının hem de zerdeçal çayının sıcak sıcak içildiğinde bu serin sonbahar günlerinde kapılacağınız karamsar havayı dağıtıp içinizdeki anksiyeteyi azaltacağını ve serotonin hormonunu artırıcı etkisi olduğunu ortaya koyan bulgulara ulaşmış durumdalar. Tüm bunlar ile birlikte, vücudumuzun yüzde 50-60’ının sudan oluştuğunu hatırlatmak isterim. Yani yeterince su tüketmezsen ve vücudun susuz kalırsa da endişe, gerginlik ve huzursuzluk belirtileri ile anksiyete yaşaman mümkündür. Bu nedenle bol bol su tüketmek de kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaktır.
