Antienflamatuar Beslenme Gerçeği

Enflamasyonun kötü olduğu konusunda hemfikiriz. Peki antienflamatuar beslenme düzeninin bir yararı var mı?

Son dönemde hayli popüler olan bu beslenme düzeni, Akdeniz diyeti veya Mavi Bölgeler (yaşam süresinin en uzun olduğu beş bölgeye deniyor) gibi farklı isimlerle geçebiliyor. Bu tip beslenme şekli, kan şekeri ve trigliserid seviyesinde ani yükselişlere neden olan, şeker ilaveli gıdalar ve trans yağlara karşı kurşun geçirmez yelek gibidir. Amerikan Kalp Enstitüsü Önleyici Kardiyoloji Bölüm Başkanı Dr. James O’Keefe, bu tür besinlerin DNA ve damarlara zarar veren serbest radikallerin sayısını arttırdığını söylüyor. Serbest radikaller, yorgunluk ve ağrı hissetmenize sebep olmanın yanında; kalp rahatsızlığı, kemik erimesi, diyabet ve bunama riskinizi yükseltiyor. Asıl önemli olansa, bu beslenme düzeninin tavsiye ettiği besinler: koruyucu bitkisel besinler ve hastalıklara karşı savaşan antioksidanlar. Taze meyve ve sebzeler, sızma zeytinyağı, kabuklu yemişler ve hatta kırmızı şarap baş tacı ediliyor.

Nutrition Journal dergisinde yer alan bir çalışmaya göre, kanında yüksek oranda hs-CRP (enflamasyona yol açıyor) olanlar, dört hafta boyunca bu beslenme düzenini takip ettikten sonra bu değerin yüzde 27 oranında düştüğünü deneyimliyor.

 

 

BENZER YAZILAR