ARADIĞIN HUZURU BUL

Kendini suçlamayı bırak ve olumsuz düşünceleri ardında bırakıp özgürleşmeyi öğren.

Yazı: İpek Darga

İçsel konuşmalarımızın sırrı 

Kimin haklı kimin haksız olduğuna dair yaptığımız içsel konuşmalar, hiç bitmeyen sorular ve bu sırada bedenimizde gereksiz yere salgılanan hormonlar… Dengesiz salgılanan bu hormonlarla beraber ortaya çıkan melankolik ya da aşırı hırçın davranışlar… Bunların hepsi sırayla gerçekleşiyor. “İyi bir anne miyim?”, “Dostlarıma yeterince zaman ayırmıyor muyum?” gibi birçok soru beynimizde dönüp duruyor. Peki, neden sürekli kendimizi suçluyoruz? Bu tarz düşüncelerden kurtulmak ve huzura kavuşmak için aşağıdaki yolları deneyebilirsin.

1- Suçluluk duygusundan kurtul.

Suçluluk duygusunun, yanlış yaptığını düşünen insanın kendini affedememesinden kaynaklandığı söyleniyor. Aslında burada önemli olan, yanlış yaptığına senin inanıyor olman. Zaman zaman herkes kendini suçlu hisseder, ancak bazı insanlar bu duyguyu daha sık deneyimler. Mükemmeliyetçi olmak, kızgınlık duygusunu atamamak, kendine güvenmemek ya da çok kontrolcü olmak gibi özellikler kişiyi suçluluk duygusuna iter. Yenebilmek için durumu güvendiğin bir dostunla paylaşabilirsin. Anlatırken yaptığın şey her neyse, aslında o kadar da korkunç bir şey olmadığını göreceksin. Öncelikle kendinin affetmeye değer olduğunun farkına var. İç sesinle birlikte tekrarla: “Kendimi seviyorum ve affediyorum.” Bu tarz olumlamalar her zaman işe yarar. Kendini tam olarak neden suçladığını bulmak için içindekileri bir kâğıda yaz. Böylece cevaplarını bulacaksın. Peki, kendini suçlamanın ne faydası var? Bu sorunun da cevabını yazmak sana iyi gelecektir. Mükemmel olmak zorunda değilsin. Hatalarından çok şey öğrenebilirsin. Suçluluk duygusundan kurtulduğunda nasıl bir yaşamının olacağını ve kavuşacağın özgürlüğü düşün…

2- Kaderin kalemini eline al ve onu kendin yaz.

Hayatta her şeyi yaşamanın bir nedeni olduğunu bilmek, öğrenemezsek tekrar aynı şeyi yaşayacağımızı unutmamak, sonuçları değiştirmenin mutlak bir yolu olduğunu görebilmek, seçimlerimizden sadece bizim sorumlu olduğumuzu anlamak, önce düşüncelerimizi, sonra davranışlarımızı, sonra da kaderimizi değiştirebilir. Şimdi kader kalemini eline alıp geleceğini yazmaya başlamalısın.

Öncelikle hayatında neleri değiştirebileceğinden başlayalım. Her şey değişiyor; her gün güneş yeniden doğuyor, bitkiler büyüyor, mevsimlerle birlikte duygularımız da değişiyor. Değişimi kabul etmemek evrenin yasasına aykırı.

Bu anlamda bizi hayatta tutacak olan şey, değişime direnmek yerine neleri değiştirebileceğimize dair sorular sormak. Değişime karşı gösterdiğimiz direnç organlarımızda bile stres yaratıyor. Organlarımızın bozulan dengesi de bizim yaşam gücümüzü azaltıyor.

3- Doğanın gücüne inan.

Şimşek çakmasını ve yağan sağanak yağmuru doğanın öfkesi diye düşünürsek; doğadan uzaklaşmaya başlarız. Hâlbuki doğa dengedir, olması gereken hep olması gerektiği anda olur. Buna güvenirsek, huzuru yakalamış oluruz. Doğa ile uyumlu olmak bize iç huzur getirir. Eğer bir şeylerin düzelmesini istiyorsan, önce huzur dile. Huzursuz insan çevresindeki güzel şeylerin farkında olmaz. Mutluluğu hep başka şeylerde arayabilir. Doğanın içindeki dengeleri fark ettiğimizde kendi dengemizi bulmaya başlarız. Doğanın gücünü hissetmek; dağların ne kadar kucaklayıcı olduğunu, denizlerin nasıl bizi rahatlattığını, ağaçların ne kadar verici olduğunu fark etmek iç huzurunu bulmana yardımcı olacaktır.

BENZER YAZILAR