Tekmeler ve haykırışlar. UFC dövüşçüsü Alan Belcher, Muay Thai şampiyonu Lam Chuwattana ile ped çalışması yapıyor.
Dört türü de uygula
Jiu-Jitsu ve Muay Thai antrenmanlarıyla geçen üç günün sonunda Belcher, UFC efsanesi Roger Huerta’dan belirli teknikleri öğrenmek için Tiger Muay Thai’nin odasına adım atıyor. Birbirleriyle bir dakika kadar konuştuktan sonra, saatin 16.00 olduğunu ve kombine ataklar yaparken ayaklarını nasıl kullanacaklarını öğrenmek isteyen 24 kişilik bir dövüşçü grubunu bekletmemeleri gerektiğini hatırlıyorlar. Driller, ilk bakışta YMCA Karate sınıfında görmeyi beklediğiniz, birbirini tekrarlayıp duran egzersizlerden oluşuyor. Fakat bu driller MMA’in dört önemli dövüş stilini (güreş, boks, muay thai, jiu-jitsu) kusursuz bir şekilde yansıttığı için, oldukça büyük önem arz ediyorlar. Belcher bu durumu cross training çalışması olarak nitelendiriyor. Dövüş sanatları, konuya hakim olmayan insanlara birbirinin aynısıymış gibi görünebilir. Ancak fiziksel talepleri arasındaki fark, ağırlık kaldırmakla bisiklet sürmek arasındaki fark kadar büyük olabiliyor. Daha da önemlisi, farklı stillerle dövüşmek hem kuvvetinizi hem de dayanıklılığınızı aynı anda artırabiliyor. Weafer, “Vücudunuzu farklı hareketler ve egzersizlerle çalıştırdığınız zaman, sinir sisteminizi de kaslarınız kadar çalıştırırsınız. Bu sayede iki açıdan da güçlenirsiniz” diyor. Ayrıca belirli kasların aşırı kullanımından kaynaklanan sakatlıkları da önlersiniz. Fakat MMA dövüşçüleri, bu cross training çalışmalarını fitness seviyelerini geliştirmenin ötesinde, yenilmez olmak için yaparlar. Jiu- Jitsu’da ustalaşıp güreşe yeteri kadar önem vermezseniz uzun ömürlü olamayacağınızı söyleyen Belcher, “Bu antrenmanları yapmak için bir neden daha isterseniz, farklı antrenmanlar yapmanın sporu eğlenceli kıldığını da söylemek isterim” diyor.
