AROMATERAPİ YAĞLARIYLA BAKIM

Zararlı kimyasallara rastlamamak için cilt bakım ürünlerinin içeriklerini tek tek araştırmaktan sıkıldın mı? Belki de dikkatini aromaterapi yağlarına yönlendirmenin zamanı gelmiştir.

Aromaterapi yağlarının cilt bakımıyla olan ilişkisi oldukça eskiye dayanıyor. Eski Mısır’dan Osmanlı haremine kadar, kadınların cilt bakımı ritüellerinin temelini gül yağı oluşturuyor. Tarihçilerin verdikleri bilgiye göre Kleopatra’nın yüz kremi olarak hazırlattığı karışımda; aloe vera ve bal mumuna, yine gül yağı ve badem yağı eşlik ediyor. Son yıllarda artan doğaya ve doğala dönme eğilimiyle birlikte, birçoğumuz yediğimiz ve içtiklerimizin yanında, cildimize sürdüğümüz ürünlerin içeriğini de merak eder olduk. Öğrendikçe bazı favori ürünlerimiz hakkındaki hayal kırıklıklarımız büyüdü. Bununla birlikte, temiz kozmetik arayışına girdik. Aromaterapik kozmetik ise hem ulaşılabilir hem de sürdürülebilir olduğu için bu alanda, temiz ürün kullanmak isteyenlerin ilk tercihi oldu.

Sabit ve uçucu yağların güzellik rutininde popüler hâle gelmesi, Hollywood starlarının Hindistancevizi ve shea yağı gibi çeşitli doğal yağları cilt bakım rutinlerine eklemesiyle başladı. Tamamen doğal ve dolayısıyla zararlı kimyasallardan uzak bir alternatif olmalarının yanı sıra, bütçe dostu olmaları nedeniyle de çoğu kişi tarafından tercih ediliyor.

Aromaterapi yağları konusunda ilk dikkat etmemiz gereken husus ürünlerin güvenilir olması. Sağlık Bakanlığı bildirimine uygun ve üzerinde barkod bulunan ürünleri tercih etmen, yağın hangi yöntemle ve bitkinin hangi türünden elde edildiğine dikkat etmen gerek. Eczacı ve Aromaterapi Uzmanı Ferda Doğruöz’e kulak ver: “Aromaterapik kozmetik ürünler; sabit yağ, uçucu yağ ve çiçek suları olmak üzere üç temel bileşenden oluşur. Uçucu yağlar, bitkilerin, çiçeklerin, meyvelerin, kabukların, köklerin ve reçinelerin çeşitli damıtma yöntemleri ile elde edilmiş özleridir. Çiçek suları ise uçucu yağların damıtılmasından sonra arta kalan sulardan oluşur. Sabit yağlar, çeşitli yağlı tohumların soğuk sıkılması veya bazı bitkilerin zeytinyağında bekletilmesi ile elde edilir. Ürünler bu üç bileşenin farklı karışımlarından elde edilir.”

Ayrıca herhangi bir formülü kullanmadan önce doktoruna danışman, hamilelik ve emzirme durumlarında temkinli yaklaşman önemli bir detay.

Ellerini Koru

Ellerimiz çevresel faktörlerden fazla etkilenir. Üstelik yaşlanma belirtilerini gizleyemediğimiz yegâne organımız onlar. Dolayısıyla nem ve kolajen dengesini korumak için el bakımına önem vermelisin. Hindistancevizi yağı oda sıcaklığında katı, sıcak ortamlarda ise sıvı hâlde bulunur. Katı hâldeyken ideal bir el kremi kıvamındadır. Bu yağ ile şimdiye dek kullandığın en güzel kokulu ve etkili el nemlendiricine ‘merhaba’ diyebilirsin.

Leke ve İzlere Karşı Önlem Al

Sivilcen varsa veya geçtiğimiz ay PMS döneminde çıkan sivilce izlerin hâlâ duruyorsa, çay ağacı yağı tam senlik. Antibakteriyel ve hücre yenileyici özellikleri ile öne çıkan çay ağacı yağı, aktif sivilcenin kurutulması ve ciltteki henüz yerleşmemiş yeni lekelerin tedavisi için en bilindik içeriklerden biri. Pamuklu çubuğa bir damla çay ağacı yağı damlat ve sivilcene hafifçe bastır. Sabah uyandığında muhtemelen acısı dinmiş olacaktır.

Kendi Toniğini Yap

Cildini makyaj kalıntıları ve hava kirliliğinden arındırmak için evde kendi toniğini yapabilirsin. İçinde herhangi bir katkı maddesi olmayan gül suyuna, cilt tipine uygun birkaç damla yağ damlatman yeterli. Cildin yağlı ve sivilceye eğilimliyse; biberiye, adaçayı ve lavanta gibi antiseptik özellikleriyle bilinen yağları kullanabilirsin. Amacın cildini kurutmadan temizlemek ve biraz da nemlendirmekse, nemlendirici özelliği ile çoğu kişinin başucu ürünü olan avokado yağından yardım alabilirsin.

Ayak Bakımını İhmal Etme

Cilt bakım ürünlerinde sık sık karşımıza çıkan jojoba yağının pek çok faydası var. Ancak en bilinmeyen yönü harika bir ayak kremi seçeneği olması. Topuk çatlaklarına iyi gelen ve pedikür süresini uzatan jojoba yağı, ayrıca ayak kokusunu ve terlemeyi de önlüyor.

BENZER YAZILAR