Koşmamak için bahane üretmeyin.
Bahane ⇒ Koşarken canım yanıyor!
Üstesinden gelin ⇒ Wisconsin-Milwaukee Üniversitesi’nden kinesiyoloji uzmanı Christy Greenleaf,
ufak değişikliklerle zor gelen ilk antrenmanların kolayca atlatılabileceğini söylüyor. Bir arkadaşınızla koşun; koşu bandındayken bir komedi dizisi izleyin; müzik dinleyin. Vücudunuzun nasıl hissettiği haricinde herhangi bir şeye odaklanın.
Bahane ⇒ Herkes bana gülecek!
Üstesinden gelin ⇒ Herkes başlarda biraz çekinir. Greenleaf, insanların başkalarının düşüncelerini çok kafaya taktığını, oysaki bunun yerine asıl kendilerini düşünmeleri gerektiğini söylüyor. Spor salonu
ya da piste sizin gibi düşünen arkadaşlarınızla birlikte gidin.
Bahane ⇒ Vaktim yok!
Üstesinden gelin ⇒ Koşu antrenörü ve egzersiz fizyoloğu Susan Paul, günün koşuya hiçbir engel olmayacağı saatini seçmenizi öneriyor. Çoğu kişi için en uygun zamansa sabah. Eğer ilk iş olarak koşarsanız, vakit bahanesi ortadan kalkar.
Bahane ⇒ Ağrım var, hastayım, meşgulüm!
Üstesinden gelin ⇒ Gaudette, geçmişi unutup bugün kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanmanızı söylüyor. Bugün koşabiliyor musunuz? Öyleyse yapın. Paul, iki hafta ara verseniz bile piste tahmin
etmediğiniz kadar kolayca geri dönebileceğinizi belirtiyor.