ARZULAR ALEVLENSİN!

Bilim adamları kadınların tahrik olma sırrını çözmüş. Keşfedilen gerçekler aklını başından alacak.
Bir erkeğe bir kadını uyarmanın sihirli formülünü sorarsan omuzlarını silkip kesinlikle emin olmadığını söyleyecektir. Bilim adamları yıllarca bu işin sırrını çözemedi. Tahrik olma konusu kadınların da aklını karıştırdı. Herkesin birleştiği tek bir sonuç var: Uyarılmak için kadın beyni, kalbi ve cinsel organları bir arada çaba göstermeli. Bu derin konuyu araştıran bilim adamlarının keşifleri, daha verimli bir seks hayatının yolunu aydınlatacak.

Bu gelmiş geçmiş en enteresan araştırma konularından biri olabilir: Erkekleri uyaran durumlar herkes tarafından az çok tahmin edilirken (çıplak kadın bedeni ve birbirleriyle sevişen çıplak kadınlar), kadın cinselliği birçok uyarıcı etkene bağlı olabiliyor. Queens Üniversitesi’nde Psikoloji Profesörü Meredith Chivers, bu duruma “kadın cinselliğinin belirsizliği” adını vermiş. Chivers, yaptığı ilginç bir çalışmayla büyük yankı uyandırdı: Kadın ve erkeklerden oluşan bir gruba seksi çağrıştıran fotoğraflar gösterdi (çıplak kadın ve erkekler, heteroseksüel ve homoseksüel çiftler, maymunlar arasında cinsellik gibi). Ardından da cinsel uyarılmanın psikolojik etkilerini ve bireylerin arzu duygularını inceledi.

Söz konusu erkekler olunca sonuçlar gayet açık seçik: Heteroseksüel erkekler kadınlara, homoseksüel erkekler ise diğer erkeklere arzu duyarken hiçbir erkek maymunlarla ilgilenmiyor. Erkeklerin fiziksel reaksiyonları ve arzu duydukları görüntüler, paralellik taşıyor.
Araştırmaya katılan kadınların reaksiyonu oldukça karışıktı. Kadınlar erkek fotoğraflarıyla, lezbiyenler ise kadın fotoğraflarıyla uyarıldığını söylemesine rağmen, vajinal kan dolaşımında yapılan ölçümler, kadınların her türlü seksi çağrıştıran görüntü sayesinde heyecanlandığını gösteriyordu; hatta çiftleşen maymunlarla bile. Bu kadınlara hangi görüntülerle uyarıldığı sorulduğunda, kendi cinsel tercihleriyle uyumlu cevaplar verirken yalan mı söylüyorlardı?

Hiç de değil!
Chivers’ın çalışmasına katılan kadınlar, bu fotoğraflarla uyarılıyordu ama gördükleri bütün insan ve hayvanlarla seks yapmak istedikleri anlamına gelmiyordu: “Kadın beyni çok çeşitli görüntüler ve durumlarla uyarılır, bu oldukça doğaldır ve cinsel kimliğin saptığı anlamına kesinlikle gelmez!”

British Columbia Üniversitesi Jinekoloji Fakültesi’nde, Cinsel Sağlık Laboratuarı Direktörü Doktor Lori Brotto, sevişme esnasında kadın bedeni ve beyni arasındaki uyumsuzluğa işaret ediyor: “Kadınlar seks sırasında seksle uzaktan yakından alakasız şeyler düşünebiliyor.” Birçok kadın, “Ne zaman spora gideceğim”, “Yarın ne giysem?” gibi sıradan şeylere kafa yoruyor. Gelecekle ilgili basit düşünceler, kadının uyarılmasına ve zevk almasına engel oluyor.

Brotto’nun iki mantıklı açıklaması var: “Kadınlar birkaç işi aynı anda yapabilen varlıklar ve toplum da bu kabiliyeti takdir ediyor.” Kadınlar, telefonda konuşmak, yemek yapmak, televizyon izlemek, dergi karıştırmak gibi birkaç işi bir arada götürebildikleri için, bu yoğun tempoyu seks sırasında yavaşlatmak veya durdurmak mümkün olmuyor. Söylediklerimiz sana da tanıdık geliyor mu?

Tabii bir de fiziksel açıklaması var. Erkeklerin kendi bedenleriyle kadınlara göre daha uyumlu olduğu yadsınamaz bir gerçek. Bir erkek cinsel organını küçük yaşta keşfeder ve ona dokunmaktan zevk alır. Tabii ki erkek cinsel organı kadınınkinden daha görünür bir yerde konumlanmış! Böylece erkek daha ergenliğe bile girmeden mastürbasyon yapmaya başlayabilir. Brotto, erkek beyninin bedendeki değişimleri çok daha erken fark ettiğini belirtiyor. Hâlbuki ergen kızın hormonları harekete geçmiş olsa bile, beyin bunu daha geç algılıyor.

Beyin daha geriden mi takip ediyor? 1950 ve 60’larda, cinsel uyum ve uyumsuzluğu araştıran William Masters ve Virginia Johnson, geçerliliğini günümüze kadar koruyan bir hipotez geliştirdi: ‹nsan önce arzulayıp sonra uyarılıyor; git gide yoğunlaşan fiziksel heyecan, yeri yerinden oynatan bir orgazmla noktalanıyor ve beden tatmin oluyor.

Yakın zamanda yapılan bir takım araştırmalar bazı kadınlar için arzunun fazla önem taşımadığını ortaya çıkardı. Salt cinsel temas, kadını havaya sokmaya yetebiliyor. New Jersey Cinsel Sağlık Merkezi Direktörü Psikolog Sandra Leiblum, erkek girişimde bulunduğunda kadının ilk başta çekimserlik gösterebileceğini söylüyor. Stresli, yorgun ya da Brotto’nun söylediği gibi kafası başka yerlerde olabilir. Devam ederse dolaylı olarak uyarılacak ve bu da şehvet duymasını sağlayacaktır.

Kadınlara beden ve beyin arasında iletişim kurma konusunda yardım etmek isteyen Brotto, “hatırlama sanatı” diye bir teknik geliştirmiş. Amaç fiziksel ve ruhsal öğeleri harmanlayarak sekse yoğunlaşmak böylece oluşan heyecan duygusu tensel zevki de arttırıyor. Brotto 10 dakika boyunca herhangi bir aktiviteye konsantre olmanı öneriyor. Bu köpeğinle yürüyüşe çıkmak, bulaşıkları yıkamak veya kahve içmek olabilir. Bu arada dikkatini vücudundaki duyulara vermelisin, el ve ayaklarının yerine, görme, duyma, koklama ve tat alma duyularına odaklan. Dikkatin dağılırsa hemen şimdiki zamana geri dön! Düşüncelerini yürüyen merdivende gözlerinin önünden geçip giderken hayal et.

Vücudunu inceleyip dokunarak tanımaya çalış ve hoşuna giden şeyleri anla. Hatırlama sanatını sevgilinle beraberken de uygula; bakalım sana dokunduğunda nasıl tepki vereceksin. Böylece seks sırasında anın ruhunu yakalayarak kafanın başka yerlerde olmasını engelleyebilirsin.

Utah Üniversitesi’nde Psikolog Lisa Diamond arzu meselesine farklı bir açıdan yaklaşıyor. 100 kişilik bir kadın grubunu 15 senedir yakından inceleyen Doktor Diamond, onlara cinsel arzu ve tepkileri hakkında bir takım sorular sormuş: “Kadınlar arzu duygusunun değişken olduğunu ve beraber olunan erkeğe göre azalıp çoğalabileceğini düşünüyor. Arzu, duygusal iletişimin bir sonucu olarak algılanabilir.” Kimi durumlarda bu iletişim, arkadaşlık bağına bağlı olabilir; bu iki kadın arasında da yaşanıyor.

Diamond’ın incelediği kadınlardan biri, ev arkadaşıyla epey samimi olmuş: “Onunla ilk sohbetimizde hayatı boyunca heteroseksüel olduğunu ama son zamanlarda 12 yaşından beri iyi arkadaşı olan bir kadınla ilişki yaşadığını anlattı. ‹kisi aynı evi paylaşınca duygusal yakınlık fiziksel arzuya dönüşüvermiş.”

Neden bazı arkadaşlıkların arzuya dönüştüğünü merak eden Diamond, bu konuda bazı sonuçlara varmış. Her iki kadının da kendisini heteroseksüel olarak tanımladığı ilişkilerde bir takım faktörler devreye giriyor. Bunlardan biri ilişki statüsü: Kadınlar erkek arkadaşı yoksa, bu arkadaşlığa duygusal yatırım yapma ihtiyacı hissediyor. Diğeri ise yakınlık: Biriyle beraber bolca vakit geçirmek son derece kuvvetli bir bağ yaratıyor. Ev arkadaşın, iş arkadaşın ya da tatile çıktığın biri ile fiziksel temas kurma ihtiyacı hissetmek çok doğal. Kadın ev arkadaşıyla iki sene beraber olduktan sonra tekrar erkeklerle yatmaya başlamış. Olayın üstünden 10 sene geçmiş ve kadın hâlâ heteroseksüel ilişkiler kuruyormuş. Ev arkadaşına hissettiği duygular tamamen gerçek olmasına rağmen, bu onun lezbiyen olduğu anlamına kesinlikle gelmezmiş!

Diamond’ın araştırması, kadının arzulama duygusunun kolayca tahmin edilemeyeceğini ortaya koyuyor. Nevada Üniversitesi’nden Uzman Psikolog Marta Meana da lezbiyen ilişkileri inceliyor ve farklı bir açıklaması var.

İlk başta erotik görüntülere bakan kadın ve erkeklerin görsel tepkilerini merak eden Meana, bir gruba seksi pozisyonlarda poz veren çıplak insan fotoğrafları göstermiş. Katılımcılara her bir salisedeki gözbebeği hareketlerini kaydeden özel maskeler de vermiş. Meana, gözlerin sürekli hareket ettiğini ve kontrol etmenin mümkün olmadığını söylüyor; bu yöntemle sosyal normlardan etkilenmemiş veriler elde etmek mümkün. Katılımcılar, her bir fotoğrafa 10 saniye boyunca bakabilmiş.

Erkekler, fotoğraftaki erkeklerle ilgilenmeyip sadece çıplak kadınlarla ilgilenmiş. Kadınlar ise hem kadın hem erkek görüntülerini dikkatle incelemiş. Doktor Meana bunun sebebini açıklayamıyor. Çıplak kadınlar arzu uyandırmış olabilir ya da belki bilinçaltında kendilerini fotoğraftaki kadınlarla kıyaslıyorlardı.

Meana’nın daha evvelki araştırmalarından çıkan mühim bir sonuç, cinsel arzunun özgüvenle yakından ilgisi olduğunu doğruluyor. Bir kadın kendi bedeni içinde ne kadar rahatsa o kadar arzulu oluyor.

Meana, kadın cinselliğinin hem ilişkiye dayalı hem de bireysel boyutu olduğuna inanıyor: “Bunu negatif anlamda söylemiyorum. Kadının kendini arzu duyulacak bir obje gibi hissetmesi için bedenini seksi bulması gerekiyor.” Son zamanlarda moralin bozulduysa bunun sebebi kendini yeterince çekici bulmaman olabilir. Belki birkaç kilo aldın, göğüslerinin sarktığını fark ettin, kalçandaki selülitlere takıldın… Böylece bir erkeğin seninle asla ilgilenmeyeceğini düşünüyorsun.

Terapi esnasında bazı seks pozisyonlarını denemek istemeyen kadınlarla tanışan Meana bunun özgüven eksikliğinden kaynaklandığını belirtiyor. Kadının kocası ise asla böyle bir şeyi dile getirmemiş, adam çok şaşırmış: “Bu yüzden mi üste çıkmak istemiyorsun? Gerçekten göğüslerinin sarktığını mı düşünüyorsun?”

Mükemmel bir seks hayatı için önce kendinle barışık olmalısın. Her kadına uyan bir çözüm yok, Doktor Meana kadınların farkındalığını arttırmak ve özgüven tazelemek için onlara yardım etmeye çalışıyor. Bazı kadınlar seksi iç çamaşırları alarak bunu kolayca başarıyor. Bazıları da yeni egzersiz metotları sayesinde “fit” görünmeye çalışıyor. Manikür, pedikür yaptırmak ya da üniversiteye başlamak da çözüm olabilir. Meana, sevişirken ışıkların kapatılmasına tamamen karşı: “Bunu yapan kadınlar kendilerini yeterince çekici bulmuyor!”

Meana’nın araştırmaları, Chivers ve Diamond’ın çalışmalarından daha kolay anlaşılıyor. Leiblum ise bütün bu hipotez ve teorilerin birbiriyle dolaylı da olsa bağlantılı olduğu kanısında: “Arzu ve uyarılma birçok etkene bağlı olabiliyor. Bunlar karşı cinsle ilişkinin doğası, bireyin kendisine ve sekse olan bakış açısı, genel sağlık ve hormon seviyesi olabilir. Arzu ve uyarılmayı etkileyecek herhangi genel bir yöntemden bahsedemeyiz. Bir erkeğe aşkla bağlandığında, bu hisler kendiliğinden oluşuyor. Seksi çağrıştıran görüntülere baktığında bir şeyler tetikleniyor. Roma’ya çıkan birçok farklı yol var!”

Bütün araştırmacıların birleştiği bir mühim nokta var: O anda nasıl hissetmen gerektiği konusuna fazla takılma! “Bu normal mi?” diye sorma. “Bu bana zevk veriyor mu?” ya da “Daha ileri gitmek istiyor muyum?” diye düşünmelisin. Sana zevk veriyorsa, algılarını sonuna kadar açarak anın ruhunu yakalamaya bak!

Beynin ve zihnin arzuladığı durum, senin cinsel kimliğini tarif etmek zorunda değil ama kendini derinlemesine keşfetmeni sağlayabilir! Böylece şehvet ve zevk katsayını arttırabilirsin!

Derleyen: Ece Çağlar

BENZER YAZILAR