Astım hastalığı, solunum yollarının iltihaplanmaya ve tahrişe karşı daha duyarlı olduğu durumlarda ortaya çıkıyor. Hem astımın hem de alerjilerin daha sık görünür olmasının nedeni ise hijyen hipotezi ile açıklanıyor.
Sezaryen doğum ile dünyaya gelmek ve anne sütüyle beslenmemek, yeni doğan çocuğun vücuduna aldığı bakterileri kısıtlıyor. Hamile anne ya da bebek tarafından kullanılan antibiyotikler de bebeğin mikrobiyomunda değişimlere yol açabiliyor.
Araştırmacılardan Dr. Brett Finlay da dışkıda bulunan mikropların insan üzerinde bu denli etkisinin olmasını fark edince şaşırmış. Araştırmanın sonuçlarına göre bağışıklık sisteminin bağırsaklarla ilgili kuvvetli bir bağı söz konusu. Bu sistemin nasıl çalıştığı ise bütün vücudu direkt olarak etkiliyor.
University of Lausanne’dan Dr. Benjamin Marsland, birkaç yıldır mikroplara maruz kalmak ile astımdan korunmak arasında bir ilişkinin söz konusu olduğunun bilindiğini belirtiyor. Kişisel araştırmalarının sonuçlarından birisi de yüksek posalı beslenme tarzının akciğerdeki iltihaplanmayı azaltarak astım semptomlarını hafiflettiği yönünde. O da özellikle hayatın ilk yılının bir hayli önemli olduğunu belirtiyor.
