BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİR

Kışı hastalanmadan, hastalık kapacak kadar şanssızsanız bile günlerce yatmadan geçirmek için bu tüyoları uygulayın.

Kış başlıyor. Bu yıl grip, nezle, soğuk algınlığı veya solunum yolu enfeksiyonu gibi sezonun hit hastalıklarına karşı taktiklerinizi belirlediniz mi? Biz sizin için yaptık. Boğazınızda kuruluk hissettiğinizde -ki bu hastalığın ilk cemresi sayılır-veya burnunuz akmaya, kendinizi bitkin hissetmeye başladığınızda bağışıklık sisteminizi nasıl silahlandırabileceğinize ilişkin güncel bir araştırma üzerine çalıştık. Geçmişte virüslerin vücudumuzda cirit atmasına müsaade ettik ama bu kez onları alt edeceğiz (ya da daha güzel yenileceğiz). Savaş stratejileriniz aşağıda.

1/ Antiviral Bir Kahvaltı Yap

Hasta ve bitkin mi uyandınız? Bir araştırma sabah kahvaltısının soğuk algınlığı virüsünü yenebildiğini gösteriyor. Hollanda’da yapılan bir çalışmada, araştırmacılar sabahları 1200 kalorilik bir kahvaltı yapmanın ve hiçbir şey yememenin bir erkeğin bağışıklığı üzerindeki etkilerini inceledi. Erken ve zengin bir kahvaltının doğal bir antivirüs ajan olan gamma interferonun kandaki seviyesini yüzde 450 oranında artırdığını buldu. (Aç kalmaksa yüzde 17’lik bir düşüş yaratıyor.) Daha düşük kalorili bir kahvaltının aynı etkileri sunup sunmadığını henüz bilmiyoruz ama hastalık geçene kadar 1200 kalori diyetine sadık kalın. 1200 demişken, ballı şuruplu bir pankek ziyafetinden bahsetmiyoruz. Sütlü yulaf, bir bardak portakal suyu, kızarmış ekmeğe sürülmüş yer fıstığı ezmesi ve reçel, sağlıklı bir smoothie tercih edin.

2/ Semptomları Strese Sok

Ohio State Üniversitesi araştırmacıları 34 erkeğin bir bölümüne 12 dk’lık hafıza testi uygulayıp diğerlerine ameliyat videosu izletti. Gördüler ki test olanların SIgA (bağışıklık sistemindeki kilit bir protein) değerleri çarpıcı derecede yükseldi. Sonuç: Kendinizi kısa süreli, kontrolü elinizde tutabileceğiniz bir strese maruz bırakın çünkü bu bağışıklığınızı güçlendiriyor. Araştırmanın yazarı Dr. Jos A. Bosch “Stres tepkisi doğal ve koruyucu bir savunma mekanizmasıdır” diyor. Vücut kendini olası zararlara karşı hazırlıyor ve bağışıklığı devreye sokuyor. Stresi bir araç olarak kullanırken elinizde patlamaması için Bosch’un önerisi iş yerinde küçük bir iş almak: “Bir veya yarım günden uzun olmamalı zira stres tepkisi devam ederse bağışıklık sistemini baskılar.” Zaten strese batmışsanız eve gidip biraz oyun oynayın.

3/ Virüs Öldürücü İksir Hazırla

Akşamüzeri kahvesini kafein içeren yeşil çayla değiştirin. Kanadalı araştırmacılar laboratuvarda adenovirüs (soğuk algınlığına neden olan virüslerden biri) numunelerine yeşil çay karıştırdıklarında virüslerinin üremesinin durduğunu gördüler. Bu süper güç, bazı çay türlerinde bulunan ama en yüksek miktarda yeşil çayda bulunan EGCG adlı kimyasaldan geliyor. Hastalık belirtileri başladığında yeşil çay içerek adenovirüslerin gelişimini durdurabilirsiniz. Çalışmanın başyazarı ve Sherbrooke Üniversitesi’nde mikrobiyoloji üzerine çalışan Dr. Joseph M. Weber “Birkaç gün evde yatmakla gidip burun çekmek arasında fark var” diyor. EGCG’den maksimum fayda görmek için bir kupa suyu mikrodalgada ısıtın, içine yeşil çay poşetini koyup 10 dk demlenmesini bekleyin. Balla tatlandırın.

4/ Bağışıklığını Şarj Et

California Üniversitesi’nde psikiyatrist ve uyku araştırmacısı Dr. Michael Irwin’e göre uyku miktarınız yüzde 40 ve daha fazla düştüğünde (örneğin bir gece yedi saat yerine dört saat uyudunuz), bağışıklık sisteminizin verimi yüzde 50 düşüyor. Eğer bu koruyucu sistemin tam performansla çalışmasını istiyorsanız geceleri sekiz saat uyumanız gerekiyor. Sekiz saatlik ideal bir uykuda, vücudunuzda virüslere karşı savaşan doğal öldürücü hücreler yüksek oranda üretilmiş oluyor. Ama uykunuz gelmediğinde alkole başvurmayın. Irwin alkolün uykunuza zarar vereceğini söylüyor. Bunun yerine evde rahat ve ince giysiler tercih edin. Japon araştırmacılar ince kıyafetlerin, vücut sıcaklığını kişinin iyi bir uyku çekmesini sağlayacak bir noktaya getirdiğini, bu sayede bağışıklığını güçlendirebildiğini buldu.

5/ Akyuvarlara Çalış

Massachusetts Üniversitesi’nde 547 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, bilim insanları fiziksel olarak en aktif kişilerin, hareketsiz olanlara kıyasla üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanma ihtimallerinin yüzde 25 daha düşük olduğunu buldu. Araştırmacılara göre egzersiz bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, bunu da akyuvarların üretimini artırarak yapıyor. Çalışmanın yazarı Dr. Charles E. Matthews, “Egzersizin iki faydası görürsünüz: Birincisi gribe yakalanma riskiniz azalır; ikincisi yakalansanız da daha kısa sürede atlatırsınız” diyor. Yani düzenli spor yapsanız da hasta olmanız ihtimal dahilinde. Hatta maraton koşucuların yarıştan sonra üst solunum yolu enfeksiyonu yaşama riski yükselir. Her ihtimalde de Matthews’in kuralını uygulayın: Günlük 60 ila 90 dk orta tempoda hareket edin. Yürüyüş de halterle aynı kefeye giriyor.

6/ Savunma Sanatını Öğrenin

Bilimsel olarak baktığınızda soğuk almanın genellikle iki yolu vardır. Ya farkında olmadan ellerinizi ağız ve burnunuza götürerek virüslerin vücut sistemine
girmesine yol açarsınız ya da hasta olan kişilerin hapşırık ve öksürüklerinden kaparsınız. Gün boyu hastalıklı şekilde elleri yıkamak çok önemli ve gerekli olsa da havadan virüs kapmaya engel olmaya yetmiyor. Geriye tek bir seçenek kalıyor: Nefesinizi tutmak. Şaka yapmıyoruz. Los Angeles’taki Cedars-Sinai Hastanesi’nden KBB uzmanı, aynı zamanda The Sinus Cure kitabının yazarı Dr. Murray Grossan, hasta biri yanınızda öksürdüğünde veya hapşırdığında nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutmanızı tavsiye ediyor ve ekliyor: “Virüslerle dolu bir havayı renkli bir duman gibi düşünün. Eğer burnunuz açık olmazsa, o da içeriye giremez.”

BENZER YAZILAR