Nasıl bir beslenme programı izliyorsunuz?
Sağlıklı bir bedenin ve zihnin temeli beslenmedir. Antrenman, beslenme ve uyku düzeniniz birbirinden ayrılmayacak halkalar. Oranlayacak olursam, başarının yüzde 70’i beslenmeden, yüzde 30’u antrenmandan geliyor. Bana göre antrenman bu bütünün en eğlenceli tarafı. Günlük beslenme rutinim her sabah 8 yumurta ve 100 g yulafla yaptığım yulaflı omletle başlıyor. Öğle saatlerinde 300 g kırmızı et, 50 g pirinç, 500 g yeşil sebze; öğleden sonra da 300 g tavuk eti, 50 g pirinç, 500 g yeşil sebze yiyorum. Saat 18.00 antrenmanımdan sonra da 500 g balık ve yanında bol salata ile günü bitiriyorum. Gün içinde 4 litre su içmeye gayret ediyorum. Uykuma da oldukça dikkat ediyorum. Ortalama 8 saat uyuyarak bedenimi dinlendiriyorum. Yani her şeyim programlı diyebilirim. Elbette arada kendimi şımarttığım da oluyor. En çok hoşuma gidense yaz tatilinde pazar sabahları Göcek’te tek öğün bal-kaymak ikilisi ile buluşmak. Seyahatlerimde de otelin mutfak
ekibiyle görüşüp kendime uygun bir menü rica ediyorum. Aslında bazen mutfağa girdiğim bile oluyor.
Moralsiz ya da yorgun hissettiğiniz günlerde dahi antrenman yapmak için nasıl motive oluyorsunuz?
En büyük şansım tatlıyla hiç aramın olmaması. Böyle zamanlarda kimi uyumayı, kimi yemeyi, kimi gezmeyi sever. Ben spor yaparak kendime geliyorum.
Vakitsizlik ve türlü bahanelerle spor yapamayanlara ne söylemek istersiniz?
Aktif sporla birlikte hayatımda çok şey değişti. Yaş grubumdakiler bu kadar yoğun tempoda spor yapmıyorlar. Bu ayrıcalığı kaybetmek istemiyorum. Öte yandan çevremdekilerin beni takdir etmesi, desteklemesi de hoşuma gidiyor. Hayatımızda çok şeye şans veriyoruz. Bence her insan kendine en az üç ay düzenli spor yapma şansı vermeli. Sonrasında zaten kimsenin kolay kolay vazgeçemeyeceğini düşünüyorum.
