Bebeğimle de Koşarım!

Demirel’in düzenli egzersizi yoğun iş hayatına entegre etmesinin temelinde, diğer koşuculara ilham ve motivasyon vereceğini düşündüğüm bir bakış açısı var. Kızı doğmadan evvel sabah veya akşam saatlerinde koşmaya alışık biri olarak, bu saatleri esnetmesi gerektiği gerçeğini kabulleniyor: “Mükemmeliyetçiliğin, ‘ya hep ya hiç’ yaklaşımının en kötüsü olduğunu düşünüyorum. Birkaç hafta spor yapamadığım olsa da pes etmeyip, tekrar sahalara dönüyorum. 5 km bile olsa kızımla koşmaya çalışıyorum.”

Koşunun, anneliğin ilk zamanlarında karşılaşılabilen olumsuz ruh hâlinin de panzehiri olduğunu düşünüyor. Bu nedenle yeni annelere koşmayı şiddetle tavsiye ediyor, çünkü anne kendini ne kadar enerjik ve iyi hissederse, çocuğuna ayırdığı zamanın da o kadar kaliteli olacağına inanıyor: “Annelik zaten fiziksel ve zihinsel olarak yorucu bir süreç. Bana göre kendimizi şarj etmenin en güzel yolu açık havada pusetle koşmak.

Pusetle koşarken çocuğunuz yanınızda olduğundan aklınız evde ya da bakıcıda kalmıyor. Hem çocuğunuzla paylaşım içinde oluyor hem de 12 kg’lık bir puseti iterek koştuğunuz için ekstra güçleniyorsunuz.”
Sahilde veya yarışlarda, çevresinden müthiş bir destek gören Demirel, beraber koştuğu koçlar basamaklarda puseti taşıdığında ve kendisinden etkilenenleri gördüğünde çok mutlu olduğunu söylüyor: “Bir keresinde beraber koştuğumuz genç bir hanım gelip ‘İlerisi için bunu aklıma yazdım’ dedi. İlk koşusuna güç bela gelen bir başkasınınsa ‘Ben koşmaya üşeniyorum. Kadın pusetle geliyor. Ben de daha kararlı olacağım’ dediğini duydum. İlham verme amacıyla yola çıkmamıştım ama bunları görmek hoşuma gitti. Aslında gerçekten istiyorsak, bahane yok.”

İşin biraz teknik kısmına gelirsek; Demirel’in koşu koçu, kollar iki yanda koşmakla bir puseti iterek koşmak arasında, karın kaslarının çalışması açısından farklar olduğunu söylüyor. “Koçumun dediğine göre karın kaslarım daha çok çalışıyor. Ben belirli bir kas grubunda yorgunluk hissetmesem de pusetle koşarken hızımın düştüğünü ve daha fazla güç harcadığımı hissediyorum” diyor Demirel. Pusetle koşarak kendi yaşam ritminden kopmayan, üstelik buna kızını da dahil ederek insanlara ilham veren Sibel Demirel’in şimdilik tek endişesi, mesafeler uzadıkça kızının sıkılıp sıkılmayacağı. Bunu zaman gösterecek.

BENZER YAZILAR