Beden dili, sadece partnerine modunda olduğunu belli etmek için kullandığın bir şey değil.
Hatta, bilimsel olarak bakıldığında, beden dili tek bir kelime bile söylemeden iletişime geçmeni sağlayan bir şey. Hatta başını sallaman, yana eğilmen ya da başını öne eğmen bile yabancılara duygusal durumun hakkında ipuçları sunabiliyor.
Asansöre en son binişini düşün. Eğer yalnızsan, muhtemelen bacaklarını kırıp duvara yaslanıyordun. Tanımadığın birisi asansörden girince de bacaklarını topladın ve vücudunu dikleştirdin. Eski bir FBI ajanı olan ve uluslararası bestseller What Every Body is Saying kitabının yazarı Joe Navarro’ya göre, bu tarz bir toparlanma, aslında atalarımızdan bizlere genetik yolu ile kalan korumacı bir miras. Çünkü beynin, senin yabancıların yanında dengesiz kalmanı istemiyor. Dik durmak, zeminde dengede kalmanı ve olası bir durumda atağa geçmeni ya da kaçabilmeni sağlıyor.
Durum elbette bununla sınırlı değil. Beden dilinin, tek bir kelime etmesen bile duygularını, niyetlerini ve ruhsal durumunu nasıl gözler önüne serebileceğini öğrenmek için okumaya devam et.
