BEDENİN EN DEĞERLİ YERLERİ

Bahsedeceğimiz bu beş organ (beyin, kalp, akciğer, karaciğer, pankreas) en seksi olanlar değilse bile, en fazla dikkat gerektirenler. Bir anlamda hayatın onlara bağlı bile diyebiliriz.
Sen gerçekten büyük bir mekanizmasın ve değerli olan parçalarının arasında 200’den fazla kemik, 600 adet kas, 6,7 metrelik bağırsak, düzinelerce organ ve 161.000 kilometrelik damar sistemi yer alıyor. Ayrıca, sadece tek bir gözünde farklı işlevi olan 15 ayrı bölüm bulunuyor. Ancak büyük küçük tüm parçaların arasında en önemli olanlar hangisi diye merak ediyorsan bu sayfada beden anatomisinin vazgeçilmez ilk beş organını ve onları nasıl mükemmel halde tutacağını öğreneceksin.
Beyin  
Beyin nakli diye bir şey söz konusu değil, o yüzden bu organına iyi davranmak senin en önemli görevin olmalı. Detroit Wayne State Üniversitesi’nde Nöroloji Profesörü Doktor Rhonna Shatz, “Yapabileceğin en faydalı şey, yeterli uyku almak” diyor. Günde yedi saatten az uyumak, beyninin kısa devre yapmasına neden olur. Shatz, bu süreyi doldurmadığın takdirde, bedeninin bilgileri pekiştirdiği ve hatıraları sakladığı derin uyku sürecini tamamlayamadığını belirtiyor.
Vücudunun hareket etmesi beynindeki gri maddeyi kuvvetlendirir. Temple Üniversitesi’nden Nöroloji Profesörü Doktor Ausim Azizi, “Araştırmalar aerobik yapmanın, beyindeki hafıza bölümünde yer alan hücrelerin yeniden oluşumunu sağladığını gösteriyor” diyor. Ancak tabii Rafael Nadal’ın küresel ısınma krizine bir çare geliştirememiş olmasının da bir sebebi var; o da aşırı hareketin bir faydasının olmaması. Beynini ateşlemek istiyorsan 15 dakikadan haftada sadece üç kez idman yapmak yeterli.
Ayrıca yediklerin konusunda da bir kez daha düşünmelisin. Omega-3 yağ asitleri beyninin sağlıklı kalmasını sağlarken yaşa bağlı hasarları da önler. Shatz’ın önerisi, haftada birkaç kez Omega-3 bakımından zengin (somon, sardalya, ceviz ve yeşillikle beslenmiş hayvan eti gibi) yiyeceklerle beslenmek.
Kalp
Plajda bütün kafaların sana dönmesini sağlamaz ama gerçekte en çok dikkat etmen gereken kas kalptir. Duke Üniversitesi Tıp Merkezi’nde Profesör Doktor L. Kristin Newby, “Araştırmalara göre karın yağları bedenin-deki diğer bütün yağlarla karşılaştırıldığında damarları en çok zorlayan bölüm” diyor. Karın bölgeni ince tutmak için işlenmiş yiyeceklerden uzak durmalısın. Tüm çalışmalar trans yağların diğer süt ürünlerine göre çok daha fazla yağ yaptığını gösteriyor.
Kan basıncı ve kolesterolünü 20’li yaşlarında en az bir kere kontrol ettirmen öneriliyor.
(Tansiyonun 120/80’i geçmemeli, toplam kolesterolün de 200’den fazla olmamalı.) Yüksek tansiyon ve kolesterol damarlarını tıkayabilir ve gelecekte kalp krizi geçirme riskini artırır.

Karaciğer
Karaciğerin vitamin ve mineralleri depolamak, alkolü süzmek ve diğer toksinleri sistemden atmak gibi 5.000’den fazla fonksiyonu bulunur. Karaciğerinden ne kadar martini filtre edilirse o kadar fazla hücre tahrip edilmiş olur. O zaman da siroz, kanser gibi bu organı çökertecek hastalıklar ortaya çıkabilir.
Arada bir bile olsa, peş peşe 10 tek içki içmek, kesinlikle sağlıksızdır. Ancak azar azar ama düzenli, mesela çoğu gece iki, üç bardak şarap içmek de tehlikelidir. Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı’nın önerisi, kadınların günde bir bardaktan fazla içmemesidir.
Fakat karaciğer için en büyük tehlike obezitedir. Pittsburgh Üniversitesi’nden Doktor Melisa A. McNeil, “Karaciğerindeki yağ birikintileri iltihaplanma ve yaraların ortaya çıkmasına neden olur. Sonrasında da siroz ve kansere yol açar” diyor. Ayrıca vücudundaki yağsız kasların artması için demir ve her yemekte bir miktar protein almalısın. Son bir bilgi olarak unutma ki, Hepatit B ve C korunmasız cinsel ilişkiden de geçebiliyor.
Akciğerler 
Akciğerlerin tek görevi oksijen almak değildir. Onlar aynı zamanda virüs, bakteri ve havada gezinen diğer partikülleri kapana kıstırır. Dolayısıyla hava yastıklarının durumu ne kadar iyiyse hastalıklar sana o kadar uzak olur.
Onların iyiliği için sigarayı sonsuza kadar söndürmelisin.  Ohio State Üniversitesi Heart and Lung Research Institute uzmanlarından Doktor Jennifer McCallister, “Sigara içmek akciğer kanserinin en büyük etkeni ve bu hastalık günümüzde göğüs, prostat ve kolon kanserlerinin toplamından bile daha yaygın” diyor.
Besinlerin ne kadarının akciğer sağlığı üzerinde etkisi olduğu tam olarak bilinmiyor ama bilim insanlarının emin olduğu bir şey var ki, o da her zaman için kızarmış karides ile daha az yağlı bir şeyi değiştirmenin akıllıca olduğu. McCallister, “Kilo aldığında, gövdendeki fazla yağlar göğsüne baskı yaptığından solunum sistemin daha fazla efor harcamak zorunda kalır” diyor. Son zamanlarda yapılan bir araştırmada gereksiz yağların yüzde 10’undan kurtulunca, ciğer kapasitesinin yüzde beş oranda geliştiği tespit edilmiş.
Pankreas
“O kadar açım ki, bir düzine donut yiyebilirim” düşüncesine hiç kapıldın mı? İşte bu pankreasının sesi. Bu organ kan şekerini düzenleyerek seni ya tok ve enerjik, ya da aç ve dayanıksız hissettiren insülini salgılar.
McNeil, pankreatite ve (ilerleyen safhalarda pankreas kanserine) neden olan, safrakesesi taşı adı verilen küçük kolesterol parçalarının oluşumunu önlemek için her gün yeterli miktarda lif tüketmek gerektiğini söylüyor. San Francisco Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre günde iki veya daha fazla lif içeren tam tahıllılardan (miktar olarak 250 gram ekstra lifli tahıllılar) tüketen insanların günde bir porsiyon ve daha az yiyenlere göre pankreas kanseri olma riski yüzde 40 daha az.

Gizemli parça
Kim bilebilirdi ki apandistin de önemli bir işlevi olduğunu? Yıllar boyunca o ufacık, bağırsağa yapışık, görünürde hiçbir önemi olmayan apandisit, doktor ve anatomi uzmanlarının aklını karıştırdı. Ancak Duke Üniversitesi’nden bilim insanları en sonunda onun ne işe yaradığını buldu.
Araştırmacılara göre apandisit, bağırsakları koruyan (yoğurdun içinde bulunanlara benzeyen) iyi bakterileri üretmekle mükellef. Ama eğer sen de her yıl apandistini aldırmak zorunda kalan 250.000 kişinin arasındaysan endişe etmene gerek yok. O kadar da önemli değil. Hem eğer apandistin iltihaplanmasına rağmen alınmazsa, iltihap yayılmaya başlar ve işte o zaman ölümcül sonuçlar ortaya çıkar.
Derleyen: Tuğçe Tekmen

BENZER YAZILAR