Bel ve boyun fıtıklarına kesin çözüm

Mikrocerrahi yöntemi ile bel ve boyun fıtıkları artık kabul olmaktan çıkıyor.

“Cerrahi aslında bir sanattır ve her iyi sanatkârın yaptığı gibi iyi bir cerrah da işine ruhunu katabilmelidir,” vurgusunda bulunan Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Çağatay Kemerli, hastalarına yaklaşımını “kaliteli hayat, ağrısız yaşam” prensibiyle açıklıyor.

Gelişen teknolojiyle mikrocerrahinin bel fıtığı ve boyun fıtığı ameliyatlarında en çok başvurulan yöntem olduğunu ifade eden Op. Dr. Kemerli, mikrocerrahi ile ameliyat edilen hastanın ameliyattan sonra dört saat süreyle dinlendirildiğini, altı saat sonra yürütüldüğünü ve aynı gün taburcu edilebildiğini anlattı.

Günümüzde modern cerrahi teknikleri sayesinde hem ameliyatlar daha güvenli hâle geldi hem de hasta konforu arttı. Özel ameliyat mikroskobu ile çapı 1 mm’den daha küçük olan sinir ve damarların büyütülmesine ve çok ince aletler yardımıyla yapılan işlemlere mikrocerrahi adı veriliyor.

Mikrocerrahi yöntemi ile bel ve boyun fıtığından güvenle kurtulmak mümkün!

Ameliyatta kullanılan mikroskop sayesinde dokular ayrıntılı olarak görülebilir. Bu sayede bel ve boyun fıtıkları son derece güvenle ameliyat edilebilir. Mikrocerrahi yönteminde daha az kesi yapılır, daha az kas dokusu hasarı olur. Yara iyileşmesi çabuk ve yüz güldürücüdür. Mikrocerrahi ile ameliyat yönteminde dikiş olmaz. Enfeksiyon ve kan kaybı riski hemen hemen yoktur.

Bel fıtığında mikrocerrahi tekniği

Bel fıtığı yaşam standardını düşüren ve ağrıya yol açan ciddi bir sağlık sorunudur. Her bel fıtığı ameliyat gerektirmez, ancak ameliyat gereken bir hastanın gecikmesi, onarılmaz sinir hasarlarına ve hatta felce kadar giden istenmeyen sonuçlara yol açar. Bel fıtığı olan kişilerde genellikle bel ağrısı, bacakta ağrı veya uyuşma görülür. Özellikle profesyonel sporcular için hem sağlık, hem kariyer açısından büyük bir sıkıntıdır. Bel fıtığı tedavisinde mikrocerrahi tekniğinin uygulandığı hastalarda yüzde 100’e yakın bir başarı sağlanabiliyor. Genellikle sporcular uzun iyileşme süresinden kaçınırlar. Mikrocerrahi tekniği daha hızlı iyileşme olanağı sağladığı için, günümüzde tercih edilir. Mikrocerrahi yöntemiyle yapılan bel fıtığı ameliyatlarında da ameliyat edilen hastalarda dikiş olmaz. Bu hastalar aynı gün yürütülür, aynı gün taburcu edilir ve üç gün sonra da işlerine geri dönebilirler.

Boyun fıtığında mikrocerrahi tekniği

Uygulanan konservatif tedavi (istirahat, ilaç tedavisi vs.) şikayetleri gidermediyse, boyun omurilik sinirlerindeki sinirler üzerindeki baskıyı kaldırmak ve olası nörolojik komplikasyonları (kas güçsüzlüğü, yürüyememe, idrarını ya da gaitasını tutamama, iktidarsızlık gibi) önlemek amacıyla cerrahi tedavi düşünülür. Günümüz modern araştırma teknikleri (MRI CT gibi), yine günümüz modern cerrahi teknikleri (mikrocerrahi gibi) artık boyun fıtığını kader olmaktan çıkarıyor, hasta konforunu üst seviyeye taşıyor ve iyileşme periyodunu daha çok kısaltıyor. Yalnız boyun fıtıkları değil, boyunda kaymalar, darlıklar, çeşitli enstrumasyonlar da sıfır hata ile onarılabiliyor. Hastalar aynı gün ya da bir gün sonra yürüyüp taburcu olabiliyorlar ve işlerinin ağırlığına göre 3 gün veya bir haftada normal yaşamlarına, işlerine geri dönebiliyorlar. Özellikle nörolojik nefistik denilen, ellerde, kollarda güçsüzlük, gece-gündüz ilaca yanıt vermeyen ağrı ve uzun yıllar veya aylar boyunca hastaların hayat kalitesini olumsuz etkileyen fıtıklar mikrocerrahi ile başarılı bir şekilde ameliyat edilebiliyor. Aynı bel fıtığı mikrocerrahisinde olduğu gibi, boyun fıtığı mikrocerrahisinde de ameliyat edilen hastalarda dikiş olmuyor. Bu hastalar dört saat sonra oturabilir, yemek yiyebilir, altı saat sonra yürüyebilir, 12 saat sonra taburcu olabilir ve üç gün sonra da işlerine başlayabilir. Bu gelişen teknoloji ve tecrübemizle, kalp, tansiyon, şeker hastalıkları gibi çok riskli gruplar dâhil her yaştaki hastalarımızın hatta hamile olan hastalarımızın bile bel ve boyun fıtığına bağlı sıkıntılarını mikrocerrahi ameliyatları ile güvenle giderebiliyoruz.

BENZER YAZILAR