Pilates eğitmenine bakıp, onun omuzlarının aynılarına sahip olabilmenin hayalini mi kuruyorsun?
Yoga ya da pilates eğitmenin yağsız uzun bacakları ve gergin karın kaslarıyla tam karşında duruyor ve sen her seferinde kendine bunun nasıl mümkün olduğunu sorup duruyorsun. Yine muhtemelen bu soruyu kendisine yönelttiğinde, bazı özel egzersizler sayesinde senin de bu forma kavuşabileceğini söylüyor. Peki söyledikleri doğru mu? Yoksa hangi hareketi yaparsak yapalım, vücudumuz kendine has şeklini korumaya mı mahkum?
İşin aslı şu: Vücudundaki kemik yapısını ya da yağların ve kasların depolandığı noktaları değiştiremezsin. Egzersiz Fizyoloğu Prof. Dr. Michelle Olson’a göre, bunların hepsi DNA’larına bağlı. Dahası, beslenme tarzının da fiziğinin üzerinde oldukça büyük bir etkisi var.Bu bilgiler ışığında, belirli egzersizlerin -özellikle de yüksek ağırlıkların kaldırıldıkları- kas definasyonun üzerinde büyük etkileri olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçların görülebilmesi koşu gibi egzersizlerle daha fazla zaman alabilir. Olson’a göre bunun nedeni ise düşük dirençlerden yararlanılan vücut ağırlığının ya da oldukça hafif ağırlıklarının kullanılması. Yani, kaslarının hızlı gelişmesinde, yüksek ağırlıkların kullanımında olduğu kadar bir etki beklememelisin. Fakat bu tespitten yola çıkarak pilates ya da yoganın işe yaramadığı gibi bir sonuç çıkarmamalısın. Çünkü bu tür egzersizler de kasların için oldukça yardımcı; fakat tarzları farklıdır.
