Ben Bir Koşucuyum: Nikola Marinçiç

“Koşmak benim için özgürlük, meditasyon ve mutluluk demek.” 

Koşmaya 2008 yılında Avrasya Maratonu ile başladım. Yıllardır spor yapmıyordum. Koşu bir anda beni çok cezbetti çünkü başkalarıyla değil, kendimle yarışıyordum. Her geçen gün daha iyiye gitmek ve kendinle yarışmak inanılmaz keyifli bir his.

Triatlon sporu ile 21K koştuktan sonra daha zorlu bir şey yapmak isterken tanıştım. Yüzme, bisiklet ve koşudan oluşan bu branş, ilk anda beni kendine âşık etti. Bir süre sonra Ironman diye ayrı bir dal olduğunu gördüm ve hemen dahil oldum.

Ironman France ilk Ironman yarışımdı. Henüz başlangıcında 60 km’lik tırmanışıyla dünyanın en güzel, aynı zamanda en zorlu bisiklet etabına sahip. Tamamlayarak Türkiye’nin 14’üncü Ironman’i oldum.

Her gün 05.50’de kalkıp, bisiklet, yüzme, koşu veya ağırlık çalışıyorum ve 09.00’da işe gidiyorum. Hafta içi 2-3 gün iş çıkışı antrenman yapıyorum. Cumartesi sabahı 2-3 saat uzun antrenman yapıyorum. Pazar günleri de 45 dk’lık iyileşme antrenmanım var.

Comrades Maratonu bu yıl 31 Mayıs’ta düzenleniyor ve dünyanın en eski ultra maratonu. 22 bin kişinin katıldığı yarışta ben de yerimi alacağım. Bu yıl tüm 89 km boyunca yokuş yukarı gidilecek.

Motive olmak için yıl boyunca yaptığım antrenmanlardan dolayı kendimi tebrik eder, şimdi keyfini çıkarmanın zamanı diye düşünürüm. Finish’in değil, oraya yapılan yolculuğun daha değerli ve anlamlı olduğuna inanıyorum.

Dünya Ironman’ler için küçük. İlk Ironman yarışımda, bir gün önce pizza yerken karşılaştığım İngiliz sporcuyla, binlerce yüzücünün sahile çıktığı yüzme etabında çarpıştım. Dahası, bir yıl sonra temsilciliğini aldığımız İngiliz firmanın ihracat müdürü çıktı. Gerçekten inanılmazdı.

Sporu her şeyin önüne koyun. Diğer şeyleri sporun önüne koyarsanız, hiçbir zaman vakit bulamazsınız. Ben tüm randevularımı sporuma göre ayarlamaya çalışıyorum. Hiçbir bahanenin sporumu yapmama
engel olmamasına gayret ediyorum.

 

 

BENZER YAZILAR