Yeni araştırmalar, besin takviyeleri ile SSRI grubu antidepresanlarının etkilerinin artırabileceğini öne sürüyor.
Yıllardan bu yana, araştırmacılar, depresyon ile başı dertte olan insanlar için daha iyi tedavi yöntemleri üzerinde çalışıyorlar. Terapi mi? Meditasyon mu? Yoksa her ikisi birden mi? Bunun yanında antipderesanlar da var tabii. Üstelik, antidepresan kullanan insanların sayısı gittikçe artıyor. Hatta, antidepresan kullananların çoğu, kendilerine depresyon tanısı konulmamış olmasına rağmen ilaç kullanma yoluna gidiyor. Bu gerçekler de, araştırmacıları antidepresanlar konusunda daha fazla endişeye sürüklüyor. Akıllardaki soru işe su: Söz konusu antidepresan ilaçlar, besin takviyeleri ya da besinler ile nasıl etkileşime geçiyor?
Şunu söyleyebiliriz ki, en yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçlar, selektif serotonin gerialım inhibitörleri grubuna ait. Bu ilaçlar, depresyon ya da anksiyete gibi mental sağlık sorunlarına karşı ilk savunma hattını kurabilmek için kullanılıyor. Depresyon ve anksiyetenin yanı sıra, PMS döneminde ya da uykusuzluk hallerinde de kullanılabiliyorlar. Yöntemleri ise şöyle: İlacı kullanmaya başladığınızda, vücudunuzun serotonin emilimini azaltarak, miktarını artırıyor. Daha fazla serotonin ise daha fazla mutluluk anlamına geliyor.
Doktorlar, bu ilaçları kullanan kişilere, ilacı alkol ya da bazı bitkisel takviyeler ile birlikte kullanmamaları gerektiğini söylüyorlar. Çünkü bazı takviyeler, negatif yan etkilerin oluşmasını tetikleyebiliyor. Ama öte yandan, bazı araştırmalar, belirli besin takviyeleri sayesinde SSRI grubu antidepresanların pozitif etkilerinin artırılabileceğini öne sürüyor. Melbourne Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada folik asit, omega-3, D vitamini ve S-Adenozil Metiyonin takviyesi sayesinde antidepresanların daha efektif hale geldikleri öne sürüldü. Aynı potansiyel etkilerin kreatin, C vitamini, çinko ve triptofan için de geçerli olabileceğinin altı çizilse de, bu bağlantıların kanıtlanabilmesi için daha fazla araştırmaya gerek olduğunu not ediliyor.
Peki neden bazı besin takviyesi-antidepresan kombinasyonları yararlıyken, bazıları zararlı olabiliyor? Buna dair bir teori, tamamen besin takviyelerinin serotonin seviyeleri ile nasıl ilişkiye girdikleri üzerine. Örneğin, vücutta doğal olarak bulunan bir bileşenin sentetik formu olan S-Adenozil Metiyonin, serotonin hacmini yükseltiyor ve daha fazlasının salgılanmasına yol açıyor gibi görünmekte. Tıpkı SSRI’lar gibi, omega-3 de serotonin emilimini kontrol ederek, vücuttaki serotonin seviyesinin daha yüksek kalmasını sağlıyor.
İkinci teori ise, depresyondaki insanların halihazırda inflamasyonlarının da artış gösterdiği, S-Adenozil Metiyonin ile omega-3’ün antiinflamatuvar özellik taşımalarından dolayı inflamasyonu azaltarak depresyon semptomlarını azaltabilecekleri yönünde kuruluyor.
Ayrıca, kreatin ya da triptofan gibi amino asit takviyelerinin, vücudunuza daha fazla serotonin üretilmesi konusunda yardımcı olabileceği belirtiliyor. Benzer öneriler B, C ve D vitaminleri için de söyleniyor. Depresyon şikayeti bulunanlar için bu üç vitaminin önemi vurgulanıyor.
SSRI’lar için ortaya konulan öneriler umut verici. Henüz omega-3 takviyesine hücum etmek için erken olabilir. Ancak umudumuz, konu üzerinde daha fazla araştırmanın gerçekleştirilerek, depresyon tedavisinde yeni ufuklar açılması yönünde. Siz yine de herhangi bir besin takviyesine başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmayı asla unutmayın.