Antrenman programını düzenli takip edin
Çoğu antrenman programının doğal akışıyla birlikte zihniniz de güçlenir. İlk haftada neredeyse imkânsızmış gibi gelen bir koşu, 10 hafta sonra şaşırtıcı derecede kolay gelecektir.
Antrenman yaparken bile yarışın
Rahat olduğunuz rutinin biraz dışına çıkıp, hız çalışması ve tempolu koşular için belirlenen seviyeye ulaşmak için kendinizi zorlayın. Antrenör Leivers, “Böylece yarış günü gelip çattığında, antrenman yaparken zaten defalarca yüksek tempoya ulaşmış bir yarışçı olacaksınız” diyor.
Ufak ısırıklar alın
İşler zorlaşmaya başladığında, antrenmanın ya da yarışın kalanını tek seferde yutmaya kalkmayın. Kendinize önünüzdeki yokuşu hızlı çıkacağınızı ya
da bir sonraki yardım istasyonuna kadar sabit tempoda koşacağınızı söyleyin. Attığınız adımları saymayı da deneyebilirsiniz. Koşu antrenörü Jess Underhill, attığınız adımları 50 ila 100’e kadar saymanızı ve bunu beş defa yapmanızı öneriyor. Bu tekniğin zihninizi acıdan soyutlayan bir meditasyon
etkisi var.
Sakinleşin
Bacaklarınızın yanmaya başladığı o anda, beyninizin vücudunuzun geri kalanını ele geçirmesine izin vermeyin. Fitzgerald, olabildiğince düzenli nefes
alıp vererek, vücudunuzun durumunu değerlendirmeniz gerektiğini söylüyor. Yumruklarınız sıkılıysa gevşetin. Omuzlarınız kasılmışsa rahatlatın. Kollarınız doğal olmayan bir şekilde kasıldıysa daha rahat sallayın. Yüz kaslarınızı gevşetin. Yere daha hafif basın. Özetle vücudunuzu olabildiğince
akışkan bir yapıda hayal edin ve havada kayarcasına koşun.
