Pek çok şey, tabii kafanızın rahat olması sizin için önemliyse. Merak ettiğiniz tüm soruların cevabı burada.
Yıllar içinde erkekler de evrim geçirdi. Psikolojik ve duygusal sorunları içine atıp, çareyi rakı şişesinde balık olmakta bulma yöntemi, artık içini dökme seanslarına dönüşmüş durumda. Öyle ki, 2014 yılında Y kuşağı üzerine yapılan bir araştırmada 18-32 yaş aralığındaki erkeklerin yüzde 42’si, psikolojik danışmanlık almayı iyi yaşamın temel şartlarından biri olarak görüyor. Society for the Psychological Study of Men and Masculinity’nin ortak kurucularından Ronald Levant, “Erkekler, duyguları hakkında konuşmanın daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam getirebildiğini fark etti” diyor. Bir psikoloğa içinizi dökmenin size göre olup olmadığını anlamak için okumaya devam edin.
Bir terapiste gitmem gerektiğini nasıl anlayabilirim?
Maalesef, bunun bir kan testi yok. Ama eğer hayatınızın kontrolünü kaybettiğinizi hissediyorsanız, iyi bir terapist dümeni tekrar ele almanızaa yardım eder. Indiana Üniversitesi’nde psikolojik
danışmanlık üzerine çalışan Dr. Joel Wong, “Ben böyle durumlar için ‘çıkmaza girmek’ tanımını kullanıyorum. Çoğu erkek danışanım, kolayca kurtulamayacakları bir döngüye sıkışıp kaldıklarında
bana geliyor” diyor. Farklı nedenlerle o terapi koltuğuna yatmak durumunda kalabilirsiniz. MH ruh sağlığı danışmanı Dr. Thomas Joiner, sorunun kökenini bilmek zorunda olmadığınızı söylüyor: “Normal hayatınızı sürdürmenizi zorlaştıran bir probleminiz mi var? İşinize ya da ilişkilerinize zarar mı veriyor? Problemin kaynağını bulmaya çalışmadan bir uzmandan yardım almaya bakın.”
Bir hap atıp çözmek daha kolay değil mi?
Antidepresan ilaçları diğer yöntemler işe yaramadığında son çare olarak görmelisiniz. Elbette bazı durumlarda işe yarıyor ama ciddi yan etkileri de beraberinde getiriyor. Bunlar arasında insomnia, kilo artışı ve cinsel problemler yer alıyor. Üstelik sizce de fazla tüketilmiyor mu? Sağlık Bakanlığı’nın 2014’e ait verilerine göre, Türkiye’de 8 milyondan fazla kişi antidepresan kullanıyor. Psikofarmakoloji Derneği’nin belirttiğine göre ise Türkiye’deki antidepresan tüketimi 2003’ten 2012’ye kadar yüzde 260 oranında arttı.
Daha da önemlisi, terapistiniz negatif düşünce tarzı ve zararlı davranışların üstesinden gelmeniz için stratejiler geliştirmenize yardım edebilir ve henüz böyle becerileri olan ilaçlar maalesef üretilmedi. Kısacası Dr. Wong’un dediği gibi, “İlaçlar baş etmeyi öğretmez.”
Nasıl bir terapiste gitmeliyim?
İş yeri, okul veya çevrenizdeki bir psikolojik danışmanlık merkezindeki danışmanlar, aydınlatıcı bir giriş yapabilirler. Bu yeterli de olabilir, daha fazlası da gerekebilir. Böyle bir durumda, görüştüğünüz danışman sizi psikoloğa (ruhsal bir rahatsızlığın teşhis ve tedavisini yapabilen) veya psikiyatriste (reçete yazma yetkisine sahip olan) yönlendirecektir. Bu sırada güvendiğiniz kişilerden de tavsiye alabilirsiniz.
Eğer yanlış bir terapi disiplini (bilişsel davranışçı terapi, deneysel terapi vb.) seçmekten endişe duyuyorsanız, uzmanlar bunun pek de önemli olmadığını söylüyor ve spesifik bir tedavi yönteminden ziyade, terapistinizle aranızdaki uyumun daha mühim olduğunun altını çiziyor. Tedavinin başarı ihtimalini artırmak için, bir uzmandan randevu almadan önce birkaç uzmanla telefonda ön görüşme yapabilirsiniz. Çok büyük dertlerim yokmuş gibi geliyor.
Ya anlatacak bir şey bulamazsam?
Rahatlayın, kimse sizi sorgulamayacak. Dr. Wexler, terapi sohbetlerinin beklediğinizden daha rahat bir havada ilerlediğini söylüyor. İyi bir terapist ilk etapta kendinizi rahat hissetmenizi sağlamayı hedefler ki, bu da sizin istediğiniz gibi dökülmenizi mümkün kılar.
Ama diyelim ki, terapistin karşısında donup kaldınız. Böyle bir durumda, odak noktayı karşılıklı konuşmanın yerine başka bir eyleme (örn. kağıt oyunu) kaydırın. Dr. Wexler da bu yöntemi destekliyor. E-posta veya görüntülü konuşma da birer seçenek. Journal of Affective Disorders dergisinde yayımlanan bir çalışma, çevrim içi sürdürülen terapilerin depresyon tedavisinde yüz yüze olanlar kadar etkili olabildiğini gösteriyor. İnternette buhizmeti veren birçok site bulabilirsiniz.
Hayatıma kaldığım yerden devam etmek için kaç seansa ihtiyacım var?
California Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Dr. Fredric Rabinowitz, “Terapistinizle tek bir seansta her şeyi konuşmanız düşük bir ihtimal” diyor. Muhtemelen, birkaç ay sürecek haftalık seanslar almanız gerekir. Journal of Counseling Psychology dergisindeki bir araştırmaya göre, en büyük ilerleme ilk birkaç ayda görülüyor ve sonrasında eklenen her seansla birlikte gelişme oranı da yavaşlıyor. Yine de bu süreler değişmez değil. Bazı katılımcıların en az 26 seans görmesi gerekirken, bazıları için üç seans yeterli oldu.
Terapistinizle işiniz bitmiş olsa bile numarasını silmeyin. Çoğu erkek, tedavisi sona erse de danışmanını yılda birkaç kez ziyaret etmeyi, mental bir check-up etkisi yarattığı için oldukça faydalı buluyor.