Bir Ultra Maraton Macerası Böyle Yazılır

Giriş bölümünü hazırlık döneminde, gelişme bölümünü start çizgisini geçtiğiniz an yazdığınız bir ultra maratonda sonuç, daima daha fazlasını yapabilecek gücü içinizde ve sizi çevreleyen büyüleyici atmosferde bulduğunuzda, kişisel bir rekor olarak gelir. Elena Polyakova’nın yazısı. 

Untitled-2

Her koşucunun sportif kariyerinde yükselişler ve düşüşler vardır. Genelde düşüşten sonra mental olarak daha güçlü, fiziksel olarak daha kuvvetli sahalara dönmüş olursunuz. 2013 yılında benim için de böyle oldu. İnanılmaz çok yarıştım, neredeyse her ay bir (bazı aylarda iki) ultra maraton koşuyordum. Ultra maratonlar hariç bir sürü daha kısa ve tempolu yarışa da katılıyordum. Doğal olarak bedenim sezonun sonunda hesabını sordu ve UTMB yarışını (168 km, +9600 m) bitirdikten sonra, vücudum bana çok belli bir şekilde sinyaller vermeye başladı. Makine değiliz, üstelik makinelerin bile ara sıra bakıma ihtiyacı var. Yine de rahat duramadım ve birkaç yarış daha koştum, sonuç ise aylarca süren sakatlık. 2013 yılı ve sakatlığım benim için çok öğretici oldu ve inanılmaz faydalı dersler çıkardım. Sadece koşuya dair değil, aynı zamanda hayatıma ve yaptıklarıma farklı bir yönden bakmaya başladım. Hep derim; koşu benim için en iyi öğretmendir.

2014 yılı başında iyileştiğimde tekrar antrenmanlara başladım ve kendim için birkaç kural koydum: 1. Mesafe elbette önemli ama aynı zamanda antrenmanı verimli bir şekilde yapmak da çok önemli. Doğru dozda öz antrenmanlar. 2. Dinlenme, antrenmanların ayrılmaz bir parçasıdır. Yeterince dinlenmezsen yüksek performansı unut. 3. Beslenmeye dikkat et, dünyanın en başarılı koşu programını uygulayabilirsin ama doğru beslenme olmadan istediğin sonucu elde edemezsin. 4. Yarışları çok dikkatli seçeceksin ve bazı yarışlarda yarışmayıp, sadece antrenman için koşacaksın. 5. Antrenmanlardan keyif alacaksın, hem yarışırken hem de antrenman yaparken mutlu olacaksın. Sevdiğin için koşuyorsun, o zaman mutlu olacaksın ve stres yapmayacaksın.

Bu kuralları hayata geçirmek gerçekten işe yaradı. Yarış hazırlıkları, yaptığım stratejiler ve zihinsel güç açısından 2014, performansımın zirve yaptığı bir sene oldu. Şimdiye kadar yaptığım en iyi dereceleri o sene içinde yaptım. İznik Dağ Maratonu (42 km) kadınlar 1’incisi, genel sıralama 4’üncüsü; Zugspitz Ultratrail (100 km, +5420 m) kadınlar 3’üncüsü; Kapadokya Ultra Trail (110 km, +3350 m) genel klasman 1’incisi oldum. Bu harika yarışlar hakkında anlatacağım çok şey var ama sizin için Zugspitz Ultratrail’i seçtim. Sakatlığımdan döndükten sonraki ilk 100K yarışımdı ve Türkiye dışında ultra maratonlarda ilk kürsümdü; bu yüzden benim için çok önemli.

BENZER YAZILAR