BİRAZ HUZUR LÜTFEN

Veri kirliliği veya bitmeyen aşırı bilgi yüklemesi, istenmeyen bir zihin gürültüsü yaratabilir. South California Üniversitesi Elektrik Mühendisliği ve Hukuk Bölümü’nden Prof. Dr. Bart Kosko, endişe ve dikkat dağınıklığımızın nedenini gün boyunca kısa aralıklarla internetten “bilgi atıştırma” alışkanlığımıza bağlayabileceğimizi belirtiyor. Bu durum aynı zamanda bulunduğumuz ortamdan kopmamıza da yol açıyor. Kendimizi telefon ve tabletlerimize o kadar kaptırıyoruz ki etrafımızda gerçekten olup bitenleri algılamayı reddediyoruz. İşte bazı çözümler:

Sosyal Medya Detoksu Yap

Sürekli bilgi almak, kısa süreli hafızanı boğarak verimliliğini ve karar verme becerini köstekliyor. Kosko bu yüzden gerçekçi bir sıklıkla; televizyon izlemediğin, internette gezinmediğin ve sosyal medyayı kontrol etmediğin bir gün geçirmeni öneriyor. Peki bunu tam olarak nasıl yapacaksın? İşte sana bir örnek: New Yorklu Yoga Eğitmeni Nikki Vilella, her hafta cumartesi gününü her tür ekrandan uzak geçiriyormuş. “Telefonuma ise sabah ve akşam olmak üzere iki defa bakıyorum. Bu iki zaman arasında ormana gidiyor veya bahçemle meşgul oluyorum. Kendi başıma takılıyor, bir önceki haftanın nasıl geçtiğini düşünüyor, ilişkilerimi gözden geçiriyorum” diyor. Eğer sürekli karşına çıkan haberlerle etkileşime giriyorsan, hayatında olup bitenlere kafa yorabileceğin boş bir anın tabii ki kalmıyor.

Aldığın Haberler Konusunda Seçici Ol

Ortalama bir insan günde 47 ila 86 defa telefonuna bakıyor. Çoğu kez de bunun nedeni, aldığımız bildirimler oluyor. Apple’ın cihazları aracılığıyla 2009’dan beri yolladığını duyurduğu yedi trilyonu aşkın anlık bildirimden bahsediyoruz. Ancak Kosko, aldığımız veri ile aklımızda tutabildiğimiz veri miktarının ters orantılı olduğunun altını çiziyor. Araştırmalar çok fazla veriye sahip olmanın bilgi yorgunluğuna sebep olduğunu; yani karar verme ve problem çözme becerilerimizde düşüş yaşattığını ortaya koyuyor. Beynini zinde tutmak için mesajlar ve takvim hatırlatmaları dışında tüm bildirimleri kapatmayı dene. Ve her sabah bir sürü haber kaynağını taramak yerine yalnızca en favorin olanlara bak.

Zen Moduna Gir

Her gün meditasyon yapmak –sadece birkaç dakika olsa bile– beyni sakinleştirmeye; stres, anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltmaya, dikkat süresini arttırmaya yardımcı oluyor. Kosko, “Meditasyon aynı zamanda genel olarak gürültü ve stresle başa çıkmana yardım eder. Çünkü zihnini dikkat dağıtan şeylere karşı koyması için eğitmiş olursun” diyor.

Düzenli meditasyon yaptığında, sesini duyar duymaz telefonuna koşma ihtiyacı hissetmezsin. Deneyebileceğin küçük bir egzersiz: Duygularını adlandır (örneğin “stres altındayım” veya “yorgunum” gibi); böylece beyin aktivitesi beynin duygularla ilgili alanından çıkar ve düşünmeyle ilgili olan alana geçiş yapar.

Eline Bir Kitap Al

Uzun süreli okuma, bilgi atıştırma alışkanlığının negatif etkilerini nötrleyebiliyor. “Kesintisiz düşünce giderek daha nadir hâle geliyor ama tıpkı meditasyon gibi odaklanmayı teşvik ediyor ve beyni daha az dikkat dağınıklığına meydan bırakacak biçimde donatıyor” diyor Kosko. “Bu şekilde gürültü kirliliğiyle başa çıkmana yardımcı olabilir.” Altı dakika gibi kısa bir süre okumak bile zihni sakinleştirebiliyor.

Susuz Kalma

Günde yaklaşık 2,5 litre kadar su içmek, dikkat süreni geliştirerek beynin karışıklığı düzene sokmasına yardımcı olabiliyor. Çayın da faydası var: Bir araştırmada siyah çay içenlerin, içerisinde bulunan L-theanine adlı aminoasit nedeniyle plasebo hapı verilenlere kıyasla daha dikkatli olduğu ve verilen görevleri daha iyi yerine getirdiği gözlemlenmiş.

BENZER YAZILAR