Zorluk yetmezmiş gibi yoluna başka türlü sıkıntılar da çıktı. “O gün hava gerçekten kötü oldu. Sabah 4’te başladım, hava soğuk ve nemliydi. Ayrıca yıpratıcı bir rüzgar üstüme üstüme esiyordu. Kaygan lastiği tutmam zorlaşmıştı.”
Gene de çevirdi, çevirdi ve çevirdi.
“Kalçalarımın ve sırtımın yorulup ağrıyacağını düşünüyordum fakat asıl acı ve ağrı ön kollarımda oldu.” En çok 16 ve 17. kilometrelerde zorlandığını söyleyen McCastle anlatıyor: “Bir noktada çok yorulmuştum ve hala hedefin çok uzağındaydım. O dakikadan sonra hayatta kalma moduna geçtim. Her seferde lastiği tek çevirmeme odaklandım. Sona doğru dönüş konilerini bile göremiyordum çünkü tükenmiştim. 19. km’ye geldiğimde artık son yakındı. Tekerleği son kez döndürdükten sonra durdum, etrafıma baktım ve şöyle dedim :”Bunu kimse yapmamalı!””
Daha sonra ise babasını düşündüğünü söylüyor McCastle. Bu olaydan yakın süre önce babasını Parkinson hastalığından kaybetmiş. “Başardığımı hissettim. O benim başladığım işi bitirmemi isterdi. Eminim ki benimle beraber oradaydı.”
McCastle 185 boyunda ve 95 kg ağırlığında. Men’s Health beslenme uzmanı Mike Roussell’a göre bu mücadelesinde 8000 ila 10.000 arası kalori yaktı. Tabi sonrası büyük bir açlık.
“Tek düşünebildiğim bir şeyler yemekti. O gece 1.134kglık Porterhouse bifteği yedim.”
İlham verici!