Tehlike çok yakınlarında geziniyor…
D vitamininin sağlığın açısından ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Eğer D vitamini eksikliğin varsa depresyon, bunama, kalp hastalıkları ve kanser gibi birçok sağlık sorunu riskin artıyor.
Birçok insanda ise D vitamini eksikliği bulunuyor. İşin daha da kötüsü var: Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, kozmetik ürünlerde, hijyen ürünlerinde ve gıda ambalajlarında bulunan bazı kimyasallar, özellikle de kadınlarda D vitamini seviyesinin azalmasına yol açıyor.
4.000 yetişkinin idrar örneklerinin incelendiği araştırmada, ftalat ve bifenol A (BPA) seviyeleri yüksek olan kişilerin D vitamini seviyelerinin düşük olduğu ortaya çıktı. İdrarında daha fazla ftalat ve bifenol A bulunan kadınların ise D vitamini eksikliği konusunda daha fazla risk altında olduğu belirlendi.
Söz konusu kimyasalların D vitamini seviyesi üzerindeki bu olumsuz etkisinin nedenleri tam olarak belli olmasa da, elimizde çeşitli teoriler mevcut.
Hem BPA hem de flat, D vitaminini vücutta kullanılabilir hale çevirmeye yarayan sindirim ve metabolik enzimleri engelliyor olabilir. Dahası, bu kimyasalların vücuttaki kalsiyum dengesini bozması da ihtimaller arasında. Kalsiyum dengesinde gerçekleşen olumsuz değişim de D vitamininin aktivitelerini kısıtlıyor. Fakat konunun tüm boyutları ile aydınlatılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Flatlar ve BPA, endokrin bozucuları oldukları için vücudun hormon üretim ve düzenleme süreçlerine zarar verebiliyorlar.
Flatlar, plastik kaplarda ve esnek yapıdaki materyallerde kullanılan bir kimyasal. Ayrıca, kişisel bakım ürünlerine de eklenebiliyorlar. Araştırmalar, flatların diyabet, göğüs kanseri ve obezite ile ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
BPA ise konservelerin ve plastik yemek kaplarının kaplanmasında kullanılabildiği gibi, sert plastiklerde de bulunabiliyor. BPA da kalp hastalıkları, anksiyete ve birçok sağlık sorunu ile ilişkilendiriliyor.
İşin kötüsü, bu kimyasallar hayatın her alanında karşımıza çıkabiliyor. Plastik ürünlerin kullanımının kısıtlanması, kişisel bakım ürünlerinin doğal alternatiflerine yönelinmesi ve aşırı işlenmiş/paketlenmiş gıdaların tüketiminin sınırlandırılması, sağlığın açısından olumlu bir adım olabilir.
