Yeni bir fotoğraf sergisi, modayla ilgili ne düşündüğümüzü bir kez daha ‘şekillendiriyor.’ Hiç durmadan promosyonu yapılan bir kavram artık ‘zayıf olmak’. Okuduğumuz dergilerde, izlediğimiz reklamlarda, içine girmek istediğimiz elbiselerde…
‘Straight / Curve isimli belgeselin yönetmeni Jenny McQuaile, standart güzellik algısını alaşağı eden bir sergiyle, kadın dünyasını ikiye bölüyor. McQuaile, “Günümüzde kadınların yüzde 90’ı, medyanın ve modanın bizlere dayattığı kadın görünümünün onları yansıtmadığından şikayetçi. Gördüğümüz şekilleri değiştirmemiz gerek” açıklamasıda bulunarak ideal vücut tipi diye bir şey olmadığını vurguluyor. Yıllardır süregelen bu ‘şekilciliğin’ değişmesi gerektiğini söyleyen sanatçı, büyük beden modellerin, moda sektöründe boy göstermeye başladığını hatırlatarak zayıflık algısının kırılmasının, öncelikle moda ve medya sektöründe gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyor. 90’larda İngiliz model Kate Moss’la başlayan ve neredeyse anoreksik denecek modellerin podyumlarda arz-ı endam etmesiyle rahatsız edici bir duruma dönüşen ince olma hastalığı, bugün kadınların en büyük düşmanı. Yapılan araştırmalarda erkeklerin kıvrımlı kadınları tercih ettiği ortaya çıksa da, Instagram gibi güçlü bir sosyal medya aracında zayıf modellerin birbirinden seksi fotoğraflarıyla büyük bir rant sağladığı gerçeğini değiştirmiyor. Vücudu sağlıklı denecek normal ölçülerdeki bir kadını bile rahatsız eden bu paylaşımlar, kafada soru işaretlerine neden oluyor: “Güzelliğin yolu zayıf olmaktan mı geçer? Bedenimi bu haliyle bile sevmeli miyim?”
2017 İlkbahar koleksiyonlarına bakacak olursak moda sektörü, vücut tipi, yaş, ırk ve cinsel kimlik konusunda daha duyarlı olmaya başlamış gibi görünüyor. Ancak yine de daha çok desteğe ve ciddi çalışmalara ihtiyaç var. İşte ‘Straight / Curve’ projesi de konuya biraz daha duyarlı olmak açısından bu bakış açısını tazeliyor ve dikkatleri üzerine çekiyor. Büyük beden siyahi model Philomena Kwao’nun, 56 yaşındaki Sports Illustrated bikini modeli Nicola Griffin’in de fotoğraflarının yer aldığı sergi, gözümüze sokulan muhteşem bedenli kadınların hülyalı dünyasından uyanmamız için uyarıcı bir çalışma. Dünyaca ünlü markaların, estetik kavramıyla bütünleştirdiği ’şekilcilik’ olgusuna çelme takan fotoğraflar, modayı yakından takip eden etmeyen herkesin algısını değiştirmek ve kadın bedeninin yaşla, incelikle ya da renkle güzel olmayacağını göstermek için hazırlandı.
Projede yer alan modellerden Iskra Lawrence, “Bedenlerimizi düşündüğümüz zaman, nasıl göründüğümüzü de sorgularız. Ne kadar güçlü olduğumuzu veya sağlıklı olduğumuzu unutmak çok kolaydır. Vücudum benim şarkı söylememi, dans etmemi, konuşmamı, hissetmemi sağlıyor. Ve kocaman bir cheesecake’i de mideye indirmemi. Spor yaparak, esneyerek, dünyayı keşfederek güçlü olduğumu hissediyorum. Kendimi görmek istediğim gibiyim. Birkaç kilo fazlam olsa neden saçma bir hayal kırıklığı içine gireyim. Ben buyum” diyor. Bizce de hiç haksız sayılmaz. Gerisi boş.
