Kim daha fazla boş zamanının olmasını istemez ki? Ama yarı zamanlı bir iş programının olması (ya da böyle çalışmak zorunda olman) beklenmedik şekillerde sana zarar verebilir. WH bu yoldaki tüm tuzakları araştırdı ve kariyerindeki başarını sürdürmen için çok önemli tavsiyeler hazırladı.
Derleyen: Sema Uslu
İlk patronum yarı zamanlı çalışıyordu ve –umarım bunu okumuyordur- bence tembelin tekiydi. Ben koltuğuma yapışmış hâlde çalışırken, onun saçına yeni gölgeler attırdığını düşünüyordum. Aradan 10 yıldan biraz fazla zaman geçti ve ben de haftada üç gün çalışmaya başladım. Gördüm ki, ben bu işi yanlış anlamışım: Yarı zamanlı çalışma sistemi (diğer adıyla “rüya iş”) bazı acı gerçeklerle birlikte geliyor.
HAYAL KIRIKLIĞI:
Esnek çalışma zannettiğin kadar iyi bir şey olmayabilir.
‘yarı zamanlı’ hayaller
Amerikan İş İstatistikleri Bürosu’na göre, 2011 yılı itibarıyla çalışan kadınların yüzde 27’si yarı zamanlı olarak çalışıyor. Bu grubun büyük bir bölümünü, hem çocuklarını futbol antrenmanına götürebilen, hem de kariyerine ‘kısık ateşte’ devam ederek para kazanan anneler oluşturuyor. (Aslına bakılırsa, yarı zamanlı bir işi olmayan birçok anne böyle bir işe sahip olmak istiyor: Pew Research’ün yaptığı bir araştırma, geleneksel çalışma saatleri arasında çalışan annelerin yüzde 44’ünün aslında daha az çalışmak istediğini ortaya çıkarmış.)
Ancak çocuksuz kadınlar da haftada 40 (ya da üzeri) saatten daha az çalışma fikrini cazip buluyor. Getting from College to Career: Your Essential Guide to Succeeding in the Real World kitabının yazarı Lindsey Pollack, “Birçok genç insan artık yaşam biçimini paradan daha çok önemsiyor” diyor. Pollack, hayatında esneklik arayan bu insanların, Perşembe gününden başlayan bir hafta sonu kaçamağı yapabilme özgürlüğüne sahip olabilmek için bazen ailesinden bir parça maddi yardım aldığını veya daha ucuz bir evde oturup, daha ucuz ayakkabılar giymeyi tercih ettiğini söylüyor. Bu insanların çoğu boş günlerini kişisel işlerini halletmek veya takı tasarımı gibi hobilerini gerçekleştirmek için kullanıyor. İstanbul’un merkeze uzak semtlerinden birinde yaşayan 26 yaşındaki öğretmen Aslı, bu nedenlerden ötürü, sabah 09.00 akşam 18.00 düzeninden vazgeçmiş. Aslı, “Artık haftada üç gün çalışıyorum. Böylece geri kalan zamanımda fotoğrafçılık kariyerime de odaklanabiliyorum” diyor.
istem dışı düşüş
Bazen çalışanlar, ekonomik kriz gibi nedenlerle yarı zamanlı çalışmaya zorlanıyor. Bu dönemlerde şirketler tam zamanlı çalışanların ücretini ödemekte zorlandığı için genellikle yarı zamanlı çalışanlar işe alıyor. Northwestern Üniversitesi Kellogg Yönetim Okulu’nun Yönetim ve Strateji bölümünden Yardımcı Profesör Craig Garthwaite, “Ekonomik düzelme yavaş olduğundan ötürü hâlâ birçok yarı zamanlı çalışan var” diyor.
Amerikalı bazı uzmanlar, ülkelerindeki “Obamacare” olarak da bilinen Affordable Care Act (Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası) nedeniyle daha çok insanın yarı zamanlı çalışmaya yöneldiğini ileri sürüyor. Şirketler ödemeleri azaltmak için çalışanların çalışma saatlerini kısaltabiliyor veya bu yasa sağlık ihtiyaçlarını daha ucuz ve kolay erişilebilir kıldığından, çalışanlar bundan yararlanıp daha az çalışmayı düşünebiliyor.
riskli iş
Yarı zamanlı çalışma fikri ilk bakışta avantajlarla dolu gibi görünse de, öngörülemeyen bazı olumsuz yönleri de var. Bu şekilde çalışmaya yeni başlayanlar, mesaisi bittikten sonra artık iş düşünmeme konusunda zorlanıyor. Bu, ya suçluluk ya da aşırı sorumluluk hissinden kaynaklanıyor. Northeastern Üniversitesi D’Amore-McKim School of Business’de Pazarlama Bölümü’nden Yardımcı Profesör Jay Mulki, “Bu durum, özellikle boş günlerinde bile esnek çalışma saatlerini telafi etmek amacıyla çalışan kadınlar için geçerli. Çünkü onlar başarısız olmak veya kimseyi düş kırıklığına uğratmak istemiyor” diyor. Örneğin, 38 yaşındaki Müge, Ankara’da bir gayrimenkul firmasında yarı zamanlı olarak çalışıyor. Sürekli ofiste olma zorunluluğu olmamasından dolayı çok memnun olan Müge, yine de (ofise gitmese bile) gece gündüz çalışmaya devam ediyor. Müge, “Ofise yalnızca haftada iki gün gidiyorum ama bunun dışında sürekli gelen e-postalara cevap veriyor ve telefonda konferans görüşmelerine katılıyorum. Bu görüşmeleri banyoda yapıyorum ki çocuklarım araya girmesin” diyor.
İkinci bir gizli tehlike daha var: Seninle uzaktan iletişim kurmakla görevli kişiyle anlaşmazlık yaşamak! Ne kadar uzun saatler çalışırsan çalış, yarı zamanlı çalışanların çok fazla çalışmadığına dair genel bir algı vardır ve bu durum alınganlıklar yaratabilir.
Bursa’da yarı zamanlı olarak mali müşavirlik yapan 38 yaşındaki Elif, tam zamanlı olarak ofiste var olmamasının profesyonel ilişkilerinin yanı sıra gelirini ve yükselme potansiyelini tehdit ettiğini biliyor. Elif, “Artık pek iyi para kazanamıyorum ve biliyorum ki bunun nedeni yarı zamanlı çalışmak zorunda olmam” diyor. New York’taki Center for Talent Innovation’ın yöneticisi, Ekonomist Doktor Laura Sherbin, bunların artık alışılmış durumlar olduğunu söylüyor ve “Yarı zamanlı çalışmaya başladığında, eskisi kadar o iş yerine bağlı görülmezsin” diyor. Bu da, sana verilen proje ve çalışmaların tam zamanlı çalışanların uğraşmak istemediği işler olmasına neden olabilir. 2005 yılında yapılan bir ankette, tümü üniversite mezunu veya profesyonel dereceye sahip kadın katılımcıların yüzde 21’i, esnek çalışma saatlerine sahip çalışanların terfi almayacağına dair iş yerinde üstü kapalı bir kural olduğunu söylemiş.
Skype gibi telekomünikasyon teknolojileri, ofise gitmediğin zamanlarda ofisle iletişime geçmeni ne kadar kolaylaştırsa da, yüz yüze etkileşimin yerini tutmuyor ve yaratıcılığı engelleyebiliyor. En iyi fikirlerden bazıları, ofisten başka birinin odasına yapılan ziyarette veya kahve molasındaki ayaküstü sohbetlerde ortaya çıkıyor.
Arizona State Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu fenomeni incelemek üzere aynı ofiste çalışan bir grup teknoloji firması çalışanını, onların lokasyon ve etkileşimini takip eden elektronik plakalarla donatmış. Sonuçta, çalışanların koltuğundan kalkıp meslektaşlarıyla daha çok yüz yüze geldiği günlerde daha yaratıcı olduğu görülmüş. Corporate Confidential kitabının yazarı, Kariyer Danışmanı Cynthia Shapiro, “Görüntülü konferans görüşmelerinde yaratıcı olmak epey zordur. Çünkü diğer insanların gerçek fiziksel enerjisine ihtiyacın var” diyor.
Tüm bu söylediklerimizin yanı sıra, bu tür sıkıntılardan kurtulmanın kısa yolları da mevcut. (“Mesai Süreni Azalt” başlığına göz at.) Yarı zamanlı çalışmayı seçiyorsan veya buna mecbur kaldıysan, durumun kâbusun olmasına izin vermeyip, rüyalarındaki esnek çalışma programını yaratabilirsin.
Patronunu İkna Et
Esneklik yalnızca belirli sektörlerde var. Kariyer Danışmanı Cynthia Shapiro, “Ek kaynakları olan büyük işletmeler, bu esnekliği en iyi sağlayan kurumlar. Küçük işletmelerde bunu yapmaksa çok daha zor” diyor. Eğer dezavantajlarına rağmen yarı zamanlı çalışmak sana cazip geliyorsa, bunu sağlayabilmek için patronunu ikna etmekte kullanacağın adımlar burada.
1. İyi bir çalışan ol.
Shapiro, yarı zamanlı çalışma fikrini ortaya atmadan önce patronunun güvenini kazanman gerektiğini söylüyor. Bunu, onu açıkça destekleyerek, negatiflikten kaçınarak ve onun koyduğu hedefler doğrultusunda çalışarak yapabilirsin. LinkedIn’den Kariyer Uzmanı Nicole Williams, “Vazgeçilmez bir çalışan olduğunu kanıtladıktan sonra işin daha kolay” diyor.
2. Bunun işe katkı sağlayacağını göster.
İşe gidip gelmen zor mu oluyor? Üç tane küçük çocuğun mu var? Kusura bakma ama kimse bunlarla ilgilenmiyor. En iyisi yarı zamanlı çalışma teklifini iki tarafın da işine gelecek şekilde sunman. Opting Out? kitabının yazarı, Sosyoloji Profesörü Pamela Stone, “Bu teklifinin hem şirket, hem de yöneticin için daha faydalı olacağını ve yarı zamanlı çalışmana rağmen bütün işleri halledebileceğini göster” diyor.
3. Mantıklı bir program öner.
Eğer sabah 09.00’dan öğleden sonra 15.00’e kadar çalışmak istiyor ama o saate kadar işini bitirmenin zor olacağını düşünüyorsan, bu teklif sunulmaya değmez. Mantıklı bir öneriyle patronunun karşısına çıkarsan kendinden daha emin olursun. Ancak bazı projelerin yılda birkaç hafta tam zamanlı çalışmanı gerektireceğini düşünüyorsan, bu ekstra çalışmalarının ödemesi hakkında ayrıca konuşmalısın.
MESAİ SÜRENİ AZALT
Yarı zamanlı çalışmaya geçiş yaparken işine yarayacak ipuçları burada:
SINIRLARINI BELİRLE
Bitmek tükenmek bilmeyen çalışma saatlerini azaltabilmek için çizgilerini baştan ortaya koymalısın. Ama aynı zamanda iş arkadaşların ne kadar çalışkan, kolay ulaşılabilir ve güvenilir biri olduğunu bilmeli. Shapiro, “Eğer bir yöneticin yanına gelip sana verdiği projenin Cuma gününe kadar tamamlanması gerektiğini söylüyorsa ona ‘Tamam, Cuma gününe kadar yapmış olurum ama haftanın üç günü buradayım ve yapmam gereken diğer işler de bunlar. Hangisine öncelik vermemi istersiniz?’ diye sor” diyor.
Aynı strateji e-postalar için de geçerli. Eğer boş günün olan Perşembe günü bir e-posta alıyorsan, “Yarın sabah ofise geldiğimde ilk iş bu konu hakkında konuşalım” şeklinde cevapla. Bununla birlikte, derhâl cevaplaman gereken telefon ya da e-postalar da olabilir. Onlar için aynı yanıtı kullanmamalısın.
İNCE DÜŞÜN
Sherbin, “İş arkadaşlarının senin tam olarak ne zaman ofiste olacağını, sana en iyi şekilde nasıl ulaşabileceklerini ve ne zaman müsait olmayacağını çok iyi bildiğinden emin ol. Ayrıca sen ofiste değilken birilerinin senin yerine bakmasını istiyorsan, bunu birkaç kişiden rica et ki, görev yalnızca bir kişinin üzerine kalmasın. Sana yardım eden iş arkadaşlarına teşekkür etmek de zarif bir hareket olacaktır” diyor.
ÖNCELİKLERİNİ SEÇ
Yarı zamanlı çalışırken, tüm işleri aynı anda halledemeyeceğini unutmamalısın. Shapiro, “Buradaki püf nokta, şirketin ve patronun için neyin daha önemli olduğuna odaklanman” diyor. Bu nedenle patronunun neyle en çok ilgilendiğini belirle ve eğer buna tek başına karar veremiyorsan, kendisine sor.
İŞ ARKADAŞLARINLA YAKINLIK KUR
LinkedIn Kariyer Uzmanı Nicole Williams, “Haftanın yalnızca iki günü ofiste olunca, masana kapanmak ve önünde biriken işleri eritmeye çalışmak daha cazip görünebilir. Ama gün içinde iş arkadaşlarınla en azından 15 dakikalığına sosyalleşmek (e-posta sohbetleri sayılmaz) samimiyet duygusu yaratır ve genellikle yapmayı başaramadığınız anlık beyin fırtınası seanslarını tetikleyebilir” diyor. Aynı zamanda iş arkadaşlarınla belli aralıklarla öğle yemeği programı yapmanı öneriyor.