Tıpkı uzmanın öngörmesi üzerine Melek birkaç ay sonra kendine gelmeye başlamış: “Acımla başa çıkmayı öğrendim, erkek arkadaşım ve dostlarıma açıldım. Kendimi ve hissettiklerimi daha iyi ifade edebildim. Tüm bu dışavurumlarımın gerçekten de çok yararı oldu. Üstelik ilişkim de çok daha iyiye gitmeye başladı. Erkek arkadaşım ve ben daha verimli iletişim kurmaya, birbirimize empati göstermeye başladık.” Seks aslında sadece tensel değil aynı zamanda da duygusal bir olay, o yüzden iletişim olmadan arzu da olmaz!
Melek ve erkek arkadaşı beraber spor yapmaya karar vermişler: “Düzenli olarak egzersiz yapıp serotonin seviyemizin yükselmesini sağlarsak, bunun seks hayatımıza da pozitif etkileri olacağını düşündüm.” Melek, bu konuda çok haklı! Araştırmalar gösteriyor ki, egzersiz hem mutluluk veriyor hem de cinsel arzuyu körüklüyor. Vücut endorfin salgılayınca birey, beden ve ruhuyla bütünleşip kendini daha mükemmel hissediyor. Böylece erkek arkadaşıyla beraber spor yapan Melek, ona hem ruhen hem bedenen yakınlaşmış oluyor.
Melek’in tüm bu olaylar sırasında fark ettiği bir gerçek daha var: Tekrardan eski cinsel arzusunu yakalamak için sekse öncelik vermesi gerektiğini anladı. “Kimse toplantı saati belirler gibi sevişme saatlerini önceden programlamak istemez. Hatta planlı yapılan seksten zevk alamayacağını düşünür. Ama ben seks için belli bir gün ve saat belirlediğim zaman, bu beni daha çok heyecanlandırıyor ve o anı iple çekiyorum.” Berman, kimi kadınların seks yaptıkça seks yapası geldiğini belirtiyor. Bazen hiç aklımızda yokken birdenbire öpüşmeye başlamak, çok heyecanlandırıcı olabiliyor.
