Cinsiyet Farkı Koşuyu Nasıl Etkiliyor?

Güç mü, Zekâ mı?

Spinks, başarısının fizyolojik avantajlardan çok zeki, esnek yaklaşımının bir sonucu olduğunu düşünüyor: “Antrenman koşularında erkeklere yetişemiyorum ama yarışlarda onları kolayca geçebiliyorum. Bu, muhtemelen daha fit ya da daha hızlı tempo tutturabilmemden kaynaklanıyor. Sanırım kadınlar vücutlarını daha iyi dinliyor ve yarışlarda kendilerine dikkat etmek konusunda daha özenliler.”

Bu durumda kadınların zihinsel bir avantajı söz konusu olabilir mi? Sports Scienses dergisinden bir araştırma, kadın sporcuların erkeklere göre planlama ve iletişim gibi çözüm üretme yeteneklerini daha fazla kullandıklarını belirtiyor. Kadın uzun mesafe koşucularının motivasyonlarını konu edinen ABD’de yapılan bir başka araştırma, kadınların “ego odaklı” (rakibi geçmek ya da kazanmak) hareket etmekten çok “görev odaklı” (yarışı tamamlamak ya da bir amacı gerçekleştirmek gibi) hareket ettiklerini gösteriyor.

Peki bu performans avantajına çevrilebilir mi? Zingg, dayanıklılığa dayalı sporlarda psikolojik etmenlerin çok önemli bir rol oynadığını düşünüyor ve “Mesafe ne kadar uzunsa, o kadar önemli hale geliyorlar” diyor. Erkeklerin kadınlara göre daha fazla rekabetçilik sergiledikleri ve acıya karşı toleranslarının daha yüksek olduğu belirtiliyor ama bu erkeklerin yarışlarda daha fazla risk almalarına neden olabiliyor.

Zihniniz istediği kadar çelikten olsun, daha narin bir vücut koşuda çok önemli bir dezavantaj ve kadınların erkeklere göre daha fazla sakatlık yaşadıkları belirlenmiş. Öte yandan özel olarak adımlama üzerine çalışan bir klinik olan Run3D’nin yöneticisi Jessica Leitch, aradaki farkların genel geçer olmadığını söylüyor: “Konuya dair literatür, kadınların kalça ve diz sakatlanmalarına daha yatkın olduklarını, erkeklerin ise daha çok ayak, bilek ve baldır sakatlanmaları yaşadıklarını gösteriyor.”

Sakatlanma bölgeleri arasındaki fark, araştırmacıları koşu biçimlerimizin sakatlanma eğilimlerimizi etkileyip etkilemediğini görmek adına, kadın ve erkekleri biyomekanik açıdan karşılaştırmaya yöneltmiş. ABD’deki Delaware Üniversitesi’nde koşucular üzerine yapılan bir araştırmada, kadın koşucuların erkeklere göre daha yüksek bir kalça adüksiyonu, kalça iç rotasyonu ve diz abdüksiyonuna sahip olduklarını bulgulamış. “Daha fazla frontal düzlem hareketi (abdüksiyon ve adüksiyon) ile diz ağrıları ve ITB (ilyotibiyal şerit) sendromu arasında bir bağ bulundu ve bu, diz sakatlanmalarının kadın koşucularda neden daha fazla gerçekleştiğini açıklıyor” diyor Leitch.

Öyleyse kadınlar bu adım farklılıklarına mı odaklanmalı? İlk adım bu ‘riskli’ adımlama şekillerini sergileyip sergilemediğinize bakmak olmalı. Leitch, biyomekanik açıdan bir eksiklik söz konusuysa bir sonraki adımın bunun neden kaynaklandığını anlamak olduğunu söylüyor: “Kas aktivasyonu ile ilgili bir sorun mu? Güçle ilgili bir şey mi? Adımlamanın değiştirilmesiyle çözülebilecek bir sorun mu? Bunların hepsinin bir bileşimi de olabilir.” Yukarıda bahsedilen kadınlara özel adımlama farklılıkları söz konusu olduğunda, kalça güçlendirici egzersizler ile adımlamanın değiştirilmesinin sakatlanmaları azaltmakta etkili olduğu belirlenmiş.

Belirli biyomekanik parametrelerin koşuyla ilgili yaygın sakatlıklarda birer risk faktörü olduğu açık olmakla birlikte, bunların performans üzerindeki etkileri daha az belirli: “Sakatlanmaların önüne geçmenin performansı artırmakla yakından ilişkili olduğu iddia edilebilir. Ama kadınlar ve erkekler arasındaki biyomekanik farklılıkların, performansları arasındaki farklılıkları doğrudan etkilediğini söyleyebilmemiz için yeterli kanıt yok.”

Fark Kapanacak mı?

Avantaj elde etmek için yasal olmayan yollara başvuranlar da var ama cinsiyetler açısından pistte şartların asla eşit olmayacağını kabul etseniz bile, fitness seviyesini en üste çıkarabilmek adına yapılabilecek bir sürü şey var. “Bir kadının maksimum VO₂’sini ve laktat eşiğini artırmak, vücut yağ oranını düşürmek ve kas liflerini artırmak için yapacağı her şey aradaki farkı kapatmakta işe yarar” diyor Cheuvront. Öyleyse aynı kurallar geçerli: Değişken ve progresif antrenmanlar, kuvveti artırmak ve sakatlıkları önlemek için direnç çalışmaları ve dengeli bir diyet.

Brewer’a göre fark asla kapanmayacak ama konuşmasını bir eylem çağrısı yaparak sonlandırıyor: “Aşılamayacak farklar var. Elit sporcu kadınlar iyi erkekleri geçebilirler ama elit erkek sporcuların performanslarını yakalayamazlar. Öte yandan bu, kadınların köşelerine çekilmeleri gerektiği anlamına gelmiyor. En az erkekler kadar zorlu antrenmanlar yapma kapasitesine sahipler.”

 

BENZER YAZILAR