Çocuğunuz Okula Uyum Sağladı mı?

Okullar açıldı, çocuklarınız güvenli yuvalarından çıkıp, dış dünyaya ‘merhaba‘ dedi. Çocukların yaşadığı tatlı heyecanın yerini huzursuzluk alıyorsa önlem almanın tam zamanı…

Uzun bir yaz tatilinden sonra okula dönüş yaşandı. Peki, bu süreçte ailelerinden ilk defa ayrılan veya uzun bir tatilden sonra okul disiplinine giren çocuklarımızı ve aileleri nelerin beklediğini biliyor musunuz? Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu’nun tavsiyeleriyle okulun çocuklarınız için fobi olmasını engelleyebilirsiniz.

Okulda öğrencileri neler bekliyor?

Okul farklı bir ‘evren‘. Kurallarıyla, sınırlarıyla, kural koyucularıyla ve talep ettikleriyle farklı. ‘Ev‘le kesiştiği alanlar ve benzerlikler elbette var. Bu noktada çocuğu bekleyen şey; farklılığın getirdiği bir yabancılık hissi. Bu yabancılık hissine bir miktar heyecan ve kaygı da eşlik edebilir. Anne babanın hükmetmediği ama başka büyüklerin hükmettiği ortamda, kendi yerini bulma, pozisyon alma, diğerlerini gözlemleme ve durumu anlama uğraşı çocuklarımızı ilk haftalarda oldukça yorar. Öğretmenleri ve ebeveynleri arasında otorite paylaşımını anlamaya çalışan çocuklarımız, aynı zamanda diğer çocuklara yanaşma, bir gruba ait olma zorlukları ve elbette akademik beceri gösterme gerekliliğine de maruz kalır.

Bu durumda en çok yapılan yanlış nedir?

Bu noktada en çok yapılan hataların başında ebeveynlerin okulu bir oyun sahasıymışçasına tanıtması geliyor. Okul bir lunapark veya arkadaşların, popüler tabirle ‘kardeşlerin‘ sevecenlikle kollarını açıp çocuğunuzu kucaklamaya hazır olduğu bir yer değildir. Bu gerçeklik elbette okulun kötücül veya sıkıcı bir yer olduğunu da göstermez. Fakat beklentilerimizi ne denli güncel gerçeklerle uyum içerisinde belirlersek, yaşayacağımız olası sıkıntıların etkilerinden de o kadar kolay kurtulabiliriz.

Çocuklarımızda en sık görülen sorun nedir?

En çok yaşanan sıkıntı çocuğun okulu evin uzantısı gibi algılamaya eğilimli olması. Bunda şaşılacak, yanlış bir şey yok. Alışkın olduğu ve içine doğduğu bir sistemden diğerine ‘girmek ve çıkmak‘ kolay işler değil. Neden girmek ve çıkmak diyorum? Sabah okulda akşam ve hafta sonu ise evde; yani iki sistem arasında ‘gezebiliyor‘ olması lazım. Bunu yaparken de iki ayrı ‘patronun‘ (ebeveyn ve öğretmen) ‘büyük‘ talepleri ve arzularıyla kendi ‘çocuk‘ talep ve arzularını da doyurması lazım. Ödev ve oyun meselelerini yan yana götürmek özellikle günümüzde büyük maharet.

Ödev ve oyun zamanları nasıl ayarlanmalı?

Günümüzün ‘yorgun‘ ebeveynleri, genellikle olumsuz seyreden çevresel şartlar yüzünden, ödev sonrası oyun zamanını da yapılandırmak ve kontrol etmek istiyor. Ancak duvara tosluyorlar. Çünkü çocuk, ebeveyn ve öğretmenin denetimi dışında aylaklık etmek arzusunda. Bu sıkışmışlık duygularını gideren ve yanı başında bunu ona sağlamayı vadeden en önemli nesne de elbette bilgisayar, playstation, tablet vs. Daha da genel bakarsak, sokakları yaşanmaz hale getiren ve yok eden yetişkin dünyası, oynayacak sokak bulamadığı için bilgisayarın başına geçen çocuklarla savaş halinde. Tabii, site bahçesiyle sokağı da bir zannetmemek lazım.

Okula uyumsuzluk daha çok hangi yaşlarda etkisini gösterir?

Okul ve içine girilen bu yeni çevre ile ilgi her yaşta uyumsuzluk olabilir. Üç yaşında kreşe başlayan çocuklarımızda bile ilk haftalarda ailenin gözlemleri önemlidir. Çocukların her zamanki iştahında azalma, gece sık uyanma, altına kaçırma, hırçınlık ve asık suratlar, okula uyum sağlayamamanın en belirgin özelliklerindendir.

Okula uyum sağlayamayan çocuklar için aileler neler yapmalı?

Çocuğunda yukarıda bahsedilen belirtilerden en az birini bile gözlemleyen aileler için yapılacak en iyi şey bir bilene, yani çocuk ve ergen psikiyatristine danışmak ve profesyonel yardım almak. Yukarıda bahsettiğimiz sorunlar ‘beklemekle‘ geçmez. Geçti sanılan sorunlar sıklıkla şekil değiştirdiği için geçmiş görünürler. Aileler, ‘okulda uyum sorunu‘ yaşayan çocuğun problemini, fazlasıyla somut bir neden yoksa sıklıkla yapıldığı gibi okul değiştirerek çözmeye çalışmaktan uzak durmalılar.

BENZER YAZILAR