DAĞINIK AŞIKLAR

Ortak bir yaşama alanını paylaşırken, dağınıklık yüzünden çıkan kavgalar bir ilişkiyi arapsaçına çevirebiliyor. Üst üste dizilmiş havluların altında daha büyük sorunlar gizleniyor olsa da, “ortalığı toplamayı” öğrenebilirsin.

34 yaşındaki Ayça, evini “nohut kadar” diye tanımlıyor. Bu durum, işten eve döndüğünde salondaki sehpayı eşi Serdar’ın dergileri, dibi kurumuş kahve fincanları, yiyecek kırıntıları, faturalar, hatta kirli çoraplarıyla kaplı bulduğunda çok daha rahatsız edici hâle getiriyor. Modern zamanların sürekli satın alma hastalığının, evleri gitgide kalabalıklaştırdığı bir gerçek. Bu durum, mutlu çiftlerin bile zamanla birbirine düşman olmasına sebep oluyor. Tabağını lavaboya bırakmak bile, ciddi bir hayat meselesiymiş gibi tartışma yaratabiliyor. Şanslıysan, yaşadığınız tek fikir ayrılığı temizliğin ne olduğu hakkında farklı şeyler düşünmenizdir. Ancak uzmanlara göre dağınıklık yüzünden çıkan tartışmalar, karmaşanın gerçekte evde değil ilişkinizde olduğuna işaret edebiliyor.

Fight Less, Love More kitabının yazarı Laurie Puhn’a göre, bilinçaltımızda daha büyük sorunlar gizlediğimiz için dağınıklığa takılıyoruz. Şöyle bir düşün: Birlikteliğinize yeni başladığınız günlerde ortalığa attığı boxer ya da kirli çoraplarını kirliye atmak sana o kadar büyük bir sorun gibi gelmemişti değil mi? O da senin eski dergi yığınından şikâyetçi gibi görünmüyordu. Şimdiyse yere fırlatılmış kirli bir çorap gördüğünde onu o çorapla boğmak istiyorsun. Muhtemelen onun da senin dergilerini geri dönüşüme göndermekle ilgili planları var.

Peki değişen ne?
Dağınıklığın çok fazla ngündeme geliyor olması, ilişkinizde dengeyle ilgili sorunlar olduğuna dair kırmızı alarm olabilir. Puhn, “Taraflardan biri saygı görmediğini ya da takdir edilmediğini hissediyor olabilir. Belki senin içinde yer almadığın planlar yapıyordur ya da o sana yardım etmek isterken sen ona hiç danışmıyorsundur” diyor. Böyle anlarda çileden çıktığın için, verici olduğun ve karşılığında unutulduğun durumların çetelesini tutmaya başlarsın. Belki problemi halledersiniz; yani o kirlilerini sepete atmaya başlar, sen de eski dergileri geri dönüşüme yollarsın. Ama emin ol, yine de tartışacak bir şey bulursunuz. Digging Out kitabının yazarlarından Tamara Hartl, “Madalyonun diğer yüzünde, her insanın dağınıklık algısının farklı oluşu var” diyor.

Çiftlerden birinin farkına bile varmadığı bir dağınıklık, diğeri için dayanılmaz olabilir. Bu da asıl önceliklerin ilişki ya da ev olmadığını gösterir.
Dağınıklığa sebep olan şey girişte duran ayakkabılar ya da reklam broşürleri değil de, eski ama tam anlamıyla “çöp” olmayan objelerse, ilişkide kimin söz sahibi olduğu konusu su yüzüne çıkabilir. Connecticutlu Klinik Psikolog Patty Ann Tublin, “Taraflardan biri tartışma konusu objelerin değerli olduğunu düşünürken diğeri gereksiz olduğunu düşünüyorsa, güç savaşları başlamış demektir. Bu durumda o eşyaların değerli olup olmadığına kim karar verecek?” diyor.

Peki, dağınıklığın kontrolden çıkmasına nasıl engel olabilir ve ilişkini koruyabilirsin? Kadınların da en az erkekler kadar dağınık olabileceğini gözlemleyen tavsiye sitesi Unclutterer. com’dan Erin Rooney Doland’a göre, sürekli şikâyet eder ve eşinin neyi nasıl yapması gerektiğini anlatan listeler hazırlarsan, bu onda sadece düşmanlık uyandırır. Bunun yerine evden uzakta bir yer belirleyip, evinizin nasıl görünmesini istediğini ona anlat. Net ol ve boş şişeleri geri dönüşüm kutusuna atmak ya da mutfak tezgâhını temiz tutmak gibi hemfikir olduğunuz hedefler belirle. Tublin’e göre böyle bir konuda konuşurken küçük espriler yapmalı, sohbet havasında geçmesine özen göstermelisin.<p> Ayça ve Serdar’ın kan davası, Ayça’nın birkaç uyarının ardından ortalıkta görmeye devam ettiği eşyaları çöpe atmasına karar vermeleriyle sona erdi. Ayça, “Çöpe attığım şeylerin herhangi birini hatırlaması durumunda bana kızabileceğini söyledim. Şimdiye dek hatırladığı hiçbir şey olmadı” diyor.

*İsimler değiştirilmiştir.

TOPARLANMA VAKTİ
Bu mesele hakkında kavga etmeden konuşamıyor musunuz? Aynı durumdaki pek çok çift, şu stratejilerle sorunu çözüyor:

KARMAŞAYI YÖNET
Dağınıklığın, içeriye çok fazla giriş varken yeterince çıkış olmaması anlamına geldiğini söylemek yanlış olmaz. Ki bu da ortada bir organizasyon sorunu var demektir. Bu iki sorundan birini bile halletmen, evini daha yaşanılabilir kılar. Doktor Tamara Hartl, “Eşin ortalığı toplama konusunda seninle hemfikir değilse, eve daha az eşya getirmesi konusunda anlaşın” diyor.

TEMİZLİĞİ ANGARYA
OLMAKTAN ÇIKAR
Dağınıklığı birlikte toplayıp, sonunda kendinizi ödüllendirin. (Tertemiz çarşaflarla kaplanmış yatak, ödül hakkında hayal gücünüzü genişletebilir!) Hartl, “Yardımcı olduğum bir çiftten, üç saat  mümkün olduğu kadar dağınıklığı toplamasını istedim. Süre sonunda çıkıp bir şeyler içmeye gittiler” diyor.

GÖREV LİSTESİ HAZIRLA
Eğer üzerine yapışan görev duygusundan kurtulamıyorsan, bir şablon çıkarıp kimin hangi- bölgeden sorumlu olduğunu yaz. Bu sayede her ikiniz de görevlerinizi unutmaz, üstelik birbirinizin ne yaptığını da kontrol altında tutabilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre, bir evin düzenli olmasına katkıda bulunmayı her iki cins de gözünde fazla büyütüyor

Aşkın Gözü Körse…
Peki ama, ya suçlu olan kişi dağınıklığı görmüyorsa veya hatasının farkında değilse? Connecticutlu Klinik Psikolog Patty Ann Tublin, “Seni neyin rahatsız ettiği konusunda zihnini okumasını bekleyemezsin” diyor. Ortada bir sorun varsa bunu dile getirmek ve dağınıklığın sana neler hissettirdiğini açıklamak, aslında senin sorumluluğun. Tublin, “Dağınıklık bir kişiyi rahatsız etmezken, diğerini edebilir” diyor. Bu gerçeğin bilincinde olmak bile değişmek için yeterli bir sebep; tabii eğer sağlıklı bir ilişki söz konusuysa.

Ara sıra da olsa tamamen iyi niyetle eşinin arkasını toplamak kulağa kötü bir fikir gibi gelebilir. Sonuçta kimse kendini hizmetçi gibi hissetmek zorunda değil. Ancak bunu yapmak aynı zamanda ilişkin için kurtarıcı da olabilir. Tublin, “Bazen sadece karşındaki insanın iyi özelliklerinin kötü olanlara ağır bastığını kabullenmen gerekir” diyor.

Derleyen: Gökçe Burdurlu Cömert

BENZER YAZILAR