Sana vereceğimiz ipuçları sayesinde hormonlarının dizginlerini eline alacaksın.
Hormonlar, kilo vermek isteyenler ve kilo problemi yaşayanlar için birçok soruna yol açabiliyor. Vücudumuzda açlığı, iştahı, yağ depolanmasını ve daha fazlasını kontrol eden hormonların seviyesinde meydana gelen artış ve düşüşler, hedeflerini doğrudan etkiliyor. Bilim insanları ise hormonlara dair sürekli yeni şeyler keşfediyorlar. Bizler de her gün bu yeni bilgilerden faydalanıyoruz. Hormonların doğasını bir kez anladıktan sonra da, onları kendi çıkarına kullanmak oldukça kolaylaşıyor.
Şimdi gel ve zayıflama hedeflerine kolayca ulaşmak için bu hormonları nasıl ateşleyeceğine bir göz at.
KORTİZOL
Üretim yeri: Böbreklerinin üzerinde bulunan adrenal bezler.
Davranışı: Stres durumunda adeta vahşileşebiliyor. Kendini tehdit altında hissettiğin zamanlarda da reaksiyon gösterebilmen için sana enerji sağlamak adına yükselişe geçiyor. Tehlike geçtiği zaman ise, enerjinin yenilenebilmesi için yerini iştaha bırakıyor. Sonuç mu? Kilo alıyorsun. Özellikle de vücudunun orta kısmından!
Yapman gereken: Öncelikle kortizolün ana enerji kaynağını kesmelisin. Kafeinden bahsediyoruz. Kahve tüketimini abartırsan, kortizol salgısını yükseltmiş olursun. Sonraki adım ise hayatındaki stresi azaltmakla ilgili. Komik bir video açıp bolca gülmeye ne dersin? Loma Linda Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, gülme sayesinde kortizol seviyesinin %39 oranında düşürülebildiği kanıtlanmış.
TESTOSTERON
Üretim yeri: Yumurtalıklar ve adrenal bezler.
Davranışı: Kas kütlesini artırmak için ihtiyaç duyuğun testosteron hormonuna enerji ve libido için de ihtiyaç duyuyorsun. Testosteron seviyen düştüğü zaman kasların zayıflar, metabolizman yavaşlar ve kilo almaya başlarsın. Testosteronun yirmili yaşların başından itibaren düşüşe geçtiğini ve bazı doğum kontrol yöntemleri ile de azalabildiğini ekleyelim.
Yapman gereken: Direnç antrenmanları uygulayarak testosteron seviyeni yükseltebilirsin. Şeker tüketimini kesmek de işe yarayacaktır. Araştırmalar, şekerli yiyeceklerin bolca tüketilmesinin, vücutta testosteron aktivitelerinden sorumlu genin duraksamasına yol açtığını gösteriyor.
LEPTİN
Üretim yeri: Yağ hücreleri
Davranışı: Normalde senden yanadır; doymaya başladığın zaman daha fazla yememen gerektiğine dair sinyal yollayarak iştahını dizginler. Fakat üretildiği yağ hücreleri azalmaya başladığında, yani biraz kilo verdiğinde, leptin hormonu da düşüşe geçiyor. Leptin seviyesi düştüğünde de, doyduğuna dair mesaj gelmiyor ve yemeye devam ediyorsun.
Yapman gereken: Moda diyetlerden kaçınmalı ve hızlı kilo vermeye çalışmamalısın. Hızlı kilo vermeye çalıştığında vücudunda leptin direnci gelişebilir. Kalori kısıtlamasına gidiyorsan, bunu istikrarlı bir şekilde uygulamalısın. Ayrıca, yeterli miktarda çinko aldığından da emin ol. Çinko seviyesindeki yetersizlik, leptin hormonunun da azalmasına yol açar.
GİRELİN
Üretim yeri: Mide
Davranışı: Leptin ile birlikte hareket eder. Miden boşalmaya yaklaştığında, beynine yemek zamanının yaklaştığını haber verir. Yemeği yedikten sonra 3 saat molaya geçer. Biraz kilo verdiğin zaman, vücudun açlık yaşadığını zanneder ve girelin üretimini artırır. Buna bağlı olarak da açlığın artar. Yapılan bir araştırmada, 15 kilodan daha çok kilo veren fazla kilolu yetişkinlerin girelin seviyesinin, zayıflamadan öncesine kıyasla %20 daha fazla olduğu ortaya çıkmış.
Yapman gereken: Mideni dolduracak düşük kalorili besinleri tercih et. Ayrıca, erken saatlerde yemeye çalış. Uyku yoksunluğu durumunda girelin seviyesi yükselebilir ve vücutta yağ depolanması artabilir.
ESTROJEN
Üretim yeri: Yumurtalıklar
Davranışı: Tıpkı projesteron gibi, bu hormon da menstrual döngüden kaynaklı aşermelerden sorumludur. Doğası ise biraz karışık: En az aktif olduğu noktada, yani adet başlangıcından hemen önce, aşırı yemeye oldukça yatkın olursun. Zirve yaptığı zamanlarda, yani yumurtlamadan hemen önce, iştahın bastırılır. Fakat paradoksal olarak, estrojen güçlendiği zaman projesteronu bastırabilir ve buna kilo vermeyi güçleştirebilir.
Yapman gereken: Estrojen seviyeni dengede tutmak için yeterli miktarda lif tükettiğinden emin olmalısın. Bunun içinse bol miktarda sebze tüketmen gerekiyor.