DAHA FAZLA YAĞ YAKMANIN SIRRI ÇÖZÜLMÜŞ OLABİLİR

Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, keşfettikleri sLR11 proteini üzerinden daha fazla yağ yakabilmenin yollarını araştırdılar.

1Son araştırmalara göre, vücudunuz ne kadar yağlanırsa,  fazla yağlarınızı yakma şansınız da o kadar azalıyor.

Çoğu insanın yaktığı yağdan daha fazlasını yediği için vücut bu yağları değişik bölgelerde depoluyor; yağ depoları artıkça da metabolizmada değişimler meydana geliyor.

Fakat durum tam olarak öyle de değil. Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, vücutta yağ yakımını engelleyen bir protein tanımladılar. Bu protein, vücutta daha fazla enerji depolanmasına yardımcı olan sistemin bir parçası. sLR11 adı verilen protein, vücudun sıcak kalması için ısı üreten kahverengi yağ hücrelerinin fonksiyonlarını sekteye uğratıyor. Dahası, aşırı ısı üretimini engelleyerek, vücutta yağların daha da verimli bir şekilde depolanmasına yol açıyor.

Vücudumuzda ise sadece kahverengi yağ hücreleri bulunmuyor. Metabolizmamızda rol alan iki tür yağ hücresi, kahverengi ve beyaz yağ hücresi olarak tanımlanıyor. Kahverengi yağ hücreleri ısı üretimine yardımcı olurken, beyaz yağ hücreleri ise yağ (ya da enerji) depolanmasından sorumlu oluyor. Her ikisi de gerektiği durumlarda salınıyorlar. Kahverengi yağ hücrelerinin çocuklarda daha yüksek seviyelerde olduğu bilinirken, yeni bulgulara göre yetişkinlerde kahverengi yağ hücrelerinin varlığının obezite tedavisinde kullanılabileceği gösteriliyor.

Araştırmacılardan Antonio Vidal-Puig’e göre, obez insanlardaki kahverengi yağ hücreleri, zayıf insanlara göre daha az bulunuyor. Hatta, aynı durum diyabet hastaları için de geçerli. Vidal-Puig’in iddiası ise, obez ve diyabet hastası insanlarda kahverengi yağ miktarı artırılabilirse, durumlarında düzelme gözlemlenebilir. Bu durum aslında bir süredir biliniyor, ama gerçekleştirilmesi konusunda bir kesinlik belirtilmiyordu. Ancak, yeni keşfedilen sLR11 adlı protein, kafalardaki soru işaretlerine bir yanıt sunabilir.

Vidal-Puig, bu proteini araba frenine benzetiyor. Vücudun ısı üretimi ivme kazandığı anda, bu protein vasıtasıyla vücudun ısı üretimi duruyor. Obez insanlarda bu frenlerden daha fazla bulunuyor. Buna bağlı olarak da vücutları ısı üretemiyor ve yağ yakımı duruyor. Obez insanların kan örnekleri incelendiğinde de, söz konusu proteinin bu kişilerde daha yüksek seviyelerde bulunduğu gözlemleniyor.Satır içi resim 1

Çalışma sırasında, farelerde söz konusu proteinin üretimini sağlayan gen devre dışı bırakıldığında kalori yakımının hızlandığı gözlemleniyor. Sonrasında, araştırmacılar, aynı proteinin insanlarda nasıl işlediği konusu üzerine eğildiklerinde ise, vücuttaki toplam yağ kütlesi ile söz konusu proteinin seviyesi arasında bir korelasyon olduğunun farkına varıyorlar.

University of Maryland School of Medicine’dan Carole Sztalryd ise kahverengi yağ hücrelerinin, kilo verilmesinin hedeflendiği obezite ve tip 2 diyabet karşıtı tedavilerde oldukça cazip bir tedavisel hedef olduğunu belirtiyor.

Obezite ile mücadele açısından genellikle kahverengi yağ hücrelerinin üretimine ve de dolayısıyla insanların daha fazla kalori yakmalarına odaklanılıyordu. Bu son çalışma ise, aynı hedefe daha farklı bir yolla, hücrelerin verimliliğinin ve aktivitelerinin ışığında yaklaşıyor. Vidal-Puig, fareler üzerinde yaptıkları deneyler sonucunda yağ hücrelerinde bulunan frenleri durdurduklarının, buna bağlı olarak da beyaz yağ hücrelerinin kahverengi yağ hücrelerine dönüşmelerinin artırıldığının altını çiziyor.

Araştırmacıların inancı, enerji depolanmasının kontrol edilmesinin, obezite ile mücadelede, beslenme alışkanlıklarının kontrol edilmesine kıyasla daha güçlü bir yöntem olacağı yönünde.

Ancak Sztalryd, klinik bulguların doğruluğunun kanıtlanabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunun altını çiziyor. Ona göre sLR11 üzerinden elde edilen bulgular ümit verici; fakat sebep-sonuç ilişkisinin tam olarak kurulması gerekiyor.

BENZER YAZILAR