DAHA HIZLISI YOK

Seninle en son Rio Olimpiyatları öncesi konuşmuştuk. Son bir seneye baktığında, bu kadar başarılı bir dönem geçirmeyi bekliyor muydun?

Olimpiyatların ardından genellikle sezon daha rahat ve kolay geçse de, bu yıl genelin aksine biraz daha zorluydu. Kışı çok çalışarak geçirdik ve sezon bizim için oldukça başarılı geçti. En önemlisi de en büyük hayallerimden biri olan, 200 metrede altın madalya kazandığım Dünya Atletizm Şampiyonası’ydı. Önceki yılların efsane isimlerinden Usain Bolt yoktu fakat çok başarılı ve güçlü sporcularla birlikte yarıştım. Uzun çalışmalarımızın ve emeklerimizin karşılığını aldığımız için mutlu ve gururluyum.

Rio’da 200 metre finallerinde 20:43 ile sekizinci olmuştun. Bu beklentilerinin altında mıydı? Rio’dan sonra neler düşündün? Kendini tekrar çalışmaya motive etmekte zorlandın mı?

Rio’da şansızlıklar yaşadım ve hedeflediğim dereceye ulaşamadım fakat hiçbir zaman yılmadım. Hayal ettiğin ve bu hayalin için çalışıp çabaladığın sürece, şimdi olmasa da bir sonraki yıl veya birkaç yıl sonra hedefine ulaşırsın. Her zaman hazır ve formda olman gerekiyor. Ben bunu yapabildikçe her sporcunun zamanının geleceğine inanıyorum.

Londra’ya giderken gerçekçi beklentilerin nelerdi? Altın madalyayı alabileceğini düşünüyor muydun?

Geçen sene Eylül’de antrenman programımızı yaparken finalde olmayı hedefleyerek, çalışmalarımızı buna göre şekillendirdik. Tabii sezon başlamadan önünüzü çok göremeyebiliyorsunuz. Önümüzü daha net görmeye başladığımızda Londra’da ilk 3’ü garantilediğimi anladım fakat altın madalya için net konuşmak mümkün değildi. Elimden gelenin en iyisini yaptım ve başarıyı yakaladım.

Rio Olimpiyatları’ndan sonra Londra’da 20:09 ile şampiyonluğa ulaştın. 20:43 ile 20:09 arasındaki farkı düşününce, bu gelişimdeki en büyük faktör neydi?

Çok küçük zamanlamalar gibi görünse de bu hıza ulaşmak için çok yoğun antrenmanlar yapıyoruz ve mental olarak kendimizi hazırlıyoruz. Piste çıktığında hedeflediğin süreye ulaşabilmek için çok farklı kriterler devreye giriyor. Tümü bir araya geldiğinde, hazırsan ve bir de şansın yaver gittiyse başarı zaten geliyor.

Tarihte 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan 2’nci Avrupalı ve 3’üncü beyaz adam sensin. Beyaz atlet olarak tarihe geçmiş biri olarak, Londra’da 100 metreye katılmak planların arasında neden olmadı?

200 metrede finale kalarak madalya alma şansımızın daha yüksek olduğunu analiz ettiğimiz için stratejik olarak 200 metreyi tercih ettik ve tüm hazırlıklarımızı buna göre yaptık. Londra öncesinde kamp dönemimde tüm hazırlıkları 200 metre için yaparak buna uygun şekilde çalıştık. Teknik antrenmanlar 100 ve 200 metrede biraz daha farklı. Risk almamak adına kilitlendiğimiz hedefe ulaşmak için 200 metre benim için en uygunuydu.

Bir kısa mesafe koşucusu olarak, pist dışında nasıl antrenmanlar yapıyorsun?

Bir sprinter için kuvvet çok önemli. Bu yüzden antrenman programımda kuvvet antrenmanları önemli bir yer tutuyor. Antrenmanlarda en fazla 300 metre mesafeleri koşuyorum. Yarış dönemi yaklaştıkça koşu antrenmanlarını kısaltıyoruz ve kuvvet antrenmanlarına odaklanıyoruz.

BENZER YAZILAR