Olimpiyatlarda ve dünya şampiyonalarında yarışan üst düzey rakiplerini düşündüğün zaman, çalışma şartları olarak Türk sporculara göre en büyük avantajları neler?
Avrupa ve Amerika’daki sporcular, teknolojik gelişmelerin spora getirdiği yeniliklere bizlerden önce erişme imkânına sahip. Türkiye’de de çok iyi kamp merkezleri ve iyi şartlar var. Türkiye’de özellikle Antalya’daki hava şartları kışın Avrupa ve Amerika’ya göre daha uygun oluyor. Yurt dışındaki sporcular kamp için Afrika’ya giderken, bizler ülkemizde çalışma imkânına sahip oluyoruz.
27 yaşındasın ve önünde daha uzun yıllar var. Gelecek için kendine nasıl hedefler koyuyorsun? Bırakmadan mutlaka başarmalıyım dediğin şeyler var mı?
En büyük hedefim Olimpiyat madalyası. Öncesinde 200 metre Avrupa rekoru ve Avrupa 100 ve 200 metrede altın kazanmak. Bunun için planlı ve çok çalışmak gerekiyor. Ben başarı için elimden gelenin en iyisini ve ötesini yapmak için her zaman hazırım. Yapabileceğime inancım sonsuz.
Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelişin biraz sorunlu olmuştu. Hatta bu sorunlar yüzünden yarışamadığın bir dönem bile oldu. Bütün bu sorunlardan sonra Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla birlikte şampiyonluk turu atarken neler hissettin?
Geçiş dönemimde birtakım sıkıntılar yaşandı ama ben hızla çalışmaya devam ettim. Azerbaycan’da doğup büyüdüm ve Bakü benim birinci evim. İstanbul ise benim için çok özel bir yere sahip ve ikinci evim. Türkiye adına yarışmak benim için gurur verici. İki ülkeyi de çok seviyorum ve iki ülke için de gurur kaynağı olmak beni inanılmaz mutlu ediyor.
Başarılarınla Türkiye’de atletizmin hak ettiği değeri görmesi için önemli bir katkı sağladın. Sence ilgiyi daha da artırmak ve gençleri, hatta çocukları bu spora teşvik etmek için neler yapılması gerekiyor?
Dünyada atletizm bir marka değerine sahip. Bu algı, bazı eksikler olmasına karşın Türkiye’de de bu yönde gelişiyor. Atletizmi gençlere anlatmak, onları bu yönde motive etmek ve büyük kurum ve kuruluşların desteği bu anlamda çok önemli.
Birçok amatör ve profesyonel koşucu senin kadar disiplinli ve motivasyonu yüksek olmak istese de başaramıyor. Bu durumdaki insanlara tavsiye edebileceğin bir şey var mı?
Motivasyon öncelikle içten geliyor. Bir hayalin varsa ve kendine, yapabileceğine inanıyorsan zaten bu hedefe ulaşmak için çalışıyorsun. Ben bir hedefim varsa öncelikle ona ulaşan yolları detaylıca planlıyorum. Bu yolda nelerle karşılaşabilirim, bunları not ediyorum. İşler her zaman planladığınız gibi gitmeyebiliyor. İçinde bulunduğunuz durumu analiz etmeniz ve buna göre strateji belirlemeniz çok önemli. Başarı, sizin bazen kontrol edemediğiniz pek çok değişkene bağlı. Sonunda başarmak kadar kaybetmek de var. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum, eğer kaybediyorsam bunda şanssızlık faktörü de olabiliyor ama ben yılmıyorum. Her zaman en zor yolu seçiyorum, çünkü ne kadar zorsa, rakibiniz de o kadar az oluyor.