DAVID LUIZ’DEN AIR MAX RÖPORTAJI

9Artık Paris’te yaşıyorsun. Memnun musun?

Çok memnunum. Daha önce yaşadığım Londra’ya göre daha küçük, daha sakin, daha klasik. Mutluyum, çok mutluyum. Dünyanın en harika şehirlerinden biri. Hiçbir şikayetim yok. Şimdi kendime ait küçük bir evim var. Şehre, antrenman merkezine yakınım. Hava biraz soğuk ama Londra’da soğuk havaya alışmıştım. Fransızlar özellikle Paris’tekiler futbol delisi. Bu durumdan, şehri de kapsayan sevgiden çok memnunum. Sadece romantizm değil insanların futbola duyduğu aşk da var Paris’te. Yani bu seçimi yaptığım için çok mutluyum.

Antrenmanda değilsen veya maçın yoksa ne yapıyorsun?

Bir süre önce annemle yürüyüşe çıktım. Paris’le anlaştıktan sonra Eyfel Kulesi’ne ilk defa turist olarak gittim. Sanırım oraya özel biriyle gitmek istiyordum ve annemi götürdüm. Çok güzeldi. Kendimi biraz gizlemem gerekti çünkü bu saçları saklamak kolay değil. Ben de daha rahat dolaşmak için bere ve kaşkol taktım. Özellikle manzara fotoğrafları çekmeyi sevdiğim için, bazı güzel kareler yakaladım. Kuleye çıkınca güzel resimler çekmek daha kolay oluyor. Çok keyifli bir gündü.

Restoranları da seviyorum. Paris’te pek çok şık restoran var. Geceleri dışarı çıkabilir, yemeğe gidebilirsin, buradaki insanların çok sevdiği bir şey bu. İşten sonra dışarı çıkanlar genellikle akşam yemeği için bir araya geliyor. Dışarıda park edilmiş scooter’ları ve insanların toplandığını görüyorum, çok hoş.

Londra’dan Paris’e taşındığında en çok hangi konuda uyum sağlaman gerekti?

Ben kolay uyum sağlayan biriyim dolayısıyla böyle konularda pek zorluk çekmiyorum. Londra’da bir apartman dairesinde oturuyordum, şimdiyse müstakil bir evdeyim. Sanırım ilk defa bir evde yaşıyorum. Hayatım boyunca hep apartman dairelerinde oturdum, en büyük değişiklik bu. İklim aynı. Harika bir takımdan bir başka harika takıma geçtiğim, büyük bir şehirden bir başka büyük şehre gittiğim için, profesyonel kariyerim açısından çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

BENZER YAZILAR