DİŞ AĞRISINA DİKKAT!

Yüzünde şimşek çakar gibi bir ağrı hissettin, diş ağrısı deyip doktora gittin. Kanal tedavisi ve ilaçlar işe yaramadıysa, hatta ağrıdan delirmek üzereysen ‘trigeminal nevralji’den şüphelenebilirsin.

Son yıllarda sıkça gündeme gelen trigeminal nevralji, yüzün genellikle bir yarısında (bazen iki taraflı olabilir) çok şiddetli, şimşek çakar, bıçak saplanır tarzda ağrı ve uyuşmanın olduğu bir hastalıktır. İsmini yüzün duyu hissini taşıyan trigeminal sinirden alır. Türkiye’de her yıl 3200 kişi bu hastalığa yakalanıyor. Hastalığın kadınlarda yaklaşık 2 katı sıklıkla görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Kaya Kılıç, trigeminal nevraljinin her yaşta ortaya çıkabileceğini ancak en sık 50 yaş üzerindeki insanlarda görüldüğünü söylüyor.

EVDEN ÇIKAMAZ HALE GETİRİYOR

Trigeminal nevraljinin nedeni, yüzün duyusunu sağlayan trigeminal isimli sinirin beyinde sıkışması ve ezilmesidir. Bu sıkışmanın en sık sebebi ise insanın kendi damarları olmakla beraber son yıllarda kendisinden sıkça bahsedilen MS (multipl skleroz) hastalığı, beyin tümörleri gibi durumlar da bu hastalığa yol açabilir. Hasta yüzünde; kulak, göz, dudaklar, burun, kafa derisi, alın, dişler ve çene gibi bölgelerde şimşek çakar gibi, bıçak saplanır gibi çok keskin ağrılar hisseder. Bu ağrı yüz yıkama, yüze dokunma, soğuğa maruz kalma, diş fırçalama, konuşma, tıraş olma, yemek yeme gibi eylemlerle başlayıp, şiddetlenebilir. Hatta ağrılar zamanla dayanılmaz hal alıp, hastayı yemek yiyemez, konuşamaz, evden dışarı çıkamaz hale getirebilir.

MİGREN DİYEN DE VAR, KAS HASTALIĞI DİYEN DE!

Bu çok şiddetli yüz ağrısı çeşitli hastalıklarla karıştırılır, özellikle diş ağrısına benzediğinden yanlışlıkla dişleri çekilen hastalar çok sıktır. Hastalar bu diş çekimlerinden elbette fayda görmezler. Hatta diş çekimi sonrası ağrıları artan hastalar da olabilir. Bunun dışında migren, kas iskelet hastalıkları ile de sıklıkla karışır. Teşhisi zor olduğu için senelerce psikiyatrik tedavi alan hastalar bile var. Hatta bu hastalar yakınları tarafından “Senin ağrından bıktık” diyerek dışlanabiliyorlar.

DOKTOR SARA İLACI YAZARSA ŞAŞIRMA

Hastaya öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Normal ağrı kesici ilaçlar yerine epilepsi (sara) hastalarında kullanılan ilaçlar tercih edilir. Ne yazık ki ülkemizde “Doktora gittim, ağrı kesici yerine sara nöbeti ilacı verdi, ben bu ilacı kullanmam” diyerek ilacını kullanmayan hastalar mevcuttur. Düşük dozlarda başlanan bu ilaçlar arttırılabilir. Hatta tek ilaçla fayda görmeyen hastalarda ek olarak başka ilaçlar da başlanabilir. Hastaların büyük bir bölümü ilaç tedavisinden fayda görür ancak fayda görmeyen hastaların, dayanılmaz ağrılar yüzünden hayatları altüst olur. Yaygın kanının aksine, ilaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda radyofrekans (siniri yakma), balonla sıkıştırma ya da ışın tedavisi gibi çözümler bu hastalıkta üçüncü sıradadır.

BENZER YAZILAR