DOĞRU KAVGA ETMENİN YOLLARI

Çift olarak çok iyi olmanız, ne kadar sık seks yaptığınızdan ziyade sorunlarla nasıl başa çıktığınızla ilgilidir.

Nasıl olduğunu sen de bilirsin; bazen erkek arkadaşına deli gibi âşık olduğunu düşünürsün bazen de ağzının ortasına yumruk atmak gelir içinden. Son yapılan bazı araştırmalara baktığımızda aynı kişiye karşı aşk ve nefret hislerini hissetmek tamamen doğal. Nedeni, beyinde aşırı duygusal hisleri aktive eden bölgenin aynı zamanda aşırı öfkenin üretildiği yer olması. İşte bu yüzden en mutlu çiftlerin bile zaman zaman kavga etmesi çok normal.

Make Up, Don’t Break Up kitabının yazarı Bonnie Eaker Weil, “Tartışmak, ilişkinizin güçlü ve tutkulu olduğuna dair bir işaret olabilir. Bu, hiçbir korku taşımadan kötü duyguların da rahatça ifade edilebildiğinin bir göstergesidir” diyor. Tabii yine de anlaşmazlıkları çözmek için hem doğru hem yanlış yollar mevcut. Şimdi bunları inceleyelim.

Ağzını değil, kulaklarını kullan

Kendini tekrar eden bir plak gibi hissetmeye başladığında “duraklat” moduna geçmeyi dene. Los Angeles, Kaliforniya Üniversitesi’nden Doktor Benjamin Karney, “Araştırmalar, mutsuz çiftlerin, umutsuzca kendi seslerini duyurmaya çalışıp söylediklerini sürekli tekrar ettiğini ortaya koyuyor. Böyle kişiler genelde, sonunda diyalog kurmaya çabalamak yerine birbiriyle konuşmayı keser. Yani hiç yapıcı ve pozitif bir çözüm değil” diyor.

Olayı kişiselleştirme

Kızgın bir kavgada her şey ortaya dökülür. Philadelphia Council for Relationships İlişkiler Eğitimi Direktörü Doktor Rita DeMaria, bir kez hakaretler havada uçuşmaya ve duygular incinmeye başladığı zaman hiçbir şeyin çözüme kavuşamayacağını belirtiyor.

Ayrıca Chicago Üniversitesi’nde yürütülmüş bir çalışmaya göre beyinlerimize negatif önyargı çoktan yerleşmiş vaziyette. Bundan dolayı da kötü haberlere karşı tepkilerimiz hep daha şiddetli. Nedenine yani mağara devrindeki yaşamımıza dönüp baktığımızda, tehlikeden uzaklaşma dürtüsünün, hayatta kalabilme kabiliyetimiz olduğunu görürüz. Beynimiz, o koşullar altında kendisi için öyle bir koruma sistemi geliştirmiş ki, etrafta olup biten herhangi bir kötülüğü gözden kaçırmak neredeyse imkânsız.

İşte bu yüzden olumsuz etki yaratacak kelimeleri azaltmalısın. Gerçek amaç karşındakini üzmek değil; bunu unutma. Ona, “O kadar tembelsin ki” diye bağırmak yerine yaptığı hareketlerin seni nasıl etkilediğini açıklayabilirsin. Mesela, “İkimiz için her şeyi tek başıma planlamaktan yoruldum; keşke arada bir sen ilgilensen” diyebilirsin.

Kimin kazanacağını anlamaya çalışma

Sevgililer arasında küskünlükler olabilir ancak ikinizden biri sersemlemiş şekilde yatağa döndüğünde bunun bir zafer olmadığını anlayacaksın. Karney, “İnsanlar çözüm bulmaya yanaşmaktan çok, genelde kimin haklı olduğuna takılıp kalır. Oysa sorunlar, taraflar birbirini zorla ikna etmeye çalışmadığı zaman daha çabuk hallolur” diyor.

Başlangıç olarak ikinizin de onaylayacağı bir konu bul (bu, o arkadaşlarıyla dışarı çıktığında senin hiç durmadan ona mesaj attığını kabul etmek, olsa bile). Ardından orta yol bulmaya odaklan. Mesela, “Seni mesaj bombardımanına soktuğumu biliyorum ama cevap vermen saatler sürdüğünde gerçekten çok merak ediyorum. Her ikimizin de rahat edeceği bir yol bulmalıyız” diyebilirsin. Böylece şiddete gerek kalmadan işinizi halledebilirsiniz.

 

BENZER YAZILAR