DOĞUM KONTROL HAPININ GİZLİ GÜÇLERİ

Son yapılan araştırmalar, bu küçük hapın hamileliği önlemekten daha fazla özelliğe sahip olduğunu gösteriyor. Bedenine ve zihnine karmaşık şekillerde (hem iyi hem de kötü) etkileri bulunuyor.
1960 yılında doğum kontrol hapını ilk kullanan kadınlar, hayatlarında yaşadıkları değişimden oldukça etkilenmişti. (Üreme özgürlüğü tabii ki harikaydı.) Bugünün kadınları ise, oldukça yaygın olan gebelik önleyici bu metot hakkında fazla kafa yormuyor. Ama belki de biraz düşünmek gerek: Çünkü doğum kontrol hapı, kemiklerinden beynine, hatta cinsel cazibene kadar birçok şeyi etkileyebiliyor.

Doğum kontrol hapı, vücudunun zaten yumurtladığını düşünmesini sağlayarak onu kandırır. (Bunu da dişilik hormonları olan östrojen ve progesteronun suni versiyonları ile yapar.) Başka bir deyişle, yumurtalıklarından her ay bir yumurta serbest bırakılmaz. Bu aldatmaca basit gibi görünse de işe yarar. Fakat kan dolaşımında gezinen fazla hormonlar, sadece üremeni durdurmakla kalmaz. Bundan çok daha fazlasını yapar.

Görüntünü Nasıl Değiştirir?

Çalışmalar, doğum kontrol hapının dış görünümünü etkileyebildiğini doğruluyor. Ancak hapların içerdiği hormon dozunun düşürülmesi sayesinde, bu etki düşündüğün kadar fazla değil.

> Ciltteki Etkisi

Uzun zamandır bu hapların sivilceli cilde olumlu etkisi olduğu konuşuluyordu. Araştırmalar suni östrojenin seks hormonunu bağlayıcı özelliği olan globülin (SHBG) üretimini teşvik ettiğini, bu proteinin de testosteronu baskıladığını gösteriyor. Testosteron, bedeninin sebum üretimini arttırıyor. Bu madde gözenekleri tıkayıp sivilce ya da siyah noktaya neden olduğu için, ne kadar az olursa cildin de

o kadar temiz görünüyor.

> Kilo Tartışması

Eskiden kadınlar doğum kontrol hapı kullandığında birkaç kilo almayı da göze alırdı. Önceki versiyonlarda östrojen dozu bir hayli yüksekti ve böbreklerin su tutmasına yol açıyordu. Sonuçta şişkinlikler ortaya çıkıyordu. Fazla östrojen meme dokusunun büyümesine de neden olur ve göğüs ölçüsünü değiştirir. Son araştırmalar gösteriyor ki, düşük dozlu haplar (bazıları orijinal versiyonların yarısından bile az hormon içeriyor) hamileliği önlemede diğerleri kadar etkili. Massachusetts Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, düşük dozlu hap kullanan kadınların diğerlerinden daha çok kilo almadığı görülmüş. Jinekolog Suzanne Gilberg-Lenz, buna rağmen kilo konusunun, hap kullananların en büyük endişesi olduğunu belirtiyor.

Sağlığını Nasıl Etkiler?

Yeni haberler, doğum kontrol hapının kemikler ve kan pıhtılaşması üzerinde etkisi bulunduğu yönünde. İşte konu hakkındaki açıklamalar:

> Kemikler Hakkındaki Gerçekler

2010 yılında yapılan bir araştırmada, düşük doz östrojen içeren hap kullanan genç kadınların omurgasının alt kısmının, hap kullanmayanlara göre yüzde altı daha az yoğun olduğu görüldü. Çalışmanın yazarı, Seattle’s Grup Sağlık Araştırma Enstitüsü’nden Doktor Delia Scholes, bunun nedenini şu şekilde açıklıyor: “Bedendeki doğal östrojen artışları, kemik gelişimine yardımcı olur. Ancak doğum kontrol hapı östrojeni hep aynı seviyede tutarak bunu engeller. Henüz bilmediğimiz ise, hap kullanmayı bıraktığında kemiklerine ne olacağı.” Bir başka deyişle, doğum kontrol hapının kemiklere olumsuz etkisi olsa bile, osteoporoza ya da kemiklerin çatlamasına neden olduğuna dair henüz bir kanıt yok.

> Kan Pıhtılaşmasıyla İlgisi

Doğum kontrol hapı kullanan kadınlar, venöz tromboemboli (VTE) riskini (bacaklarda oluşan kan pıhtılaşması) az da olsa taşıyor. Ancak risk, hangi hapın kullanıldığına bağlı olarak değişiyor. British Medical Journal’da yayımlanmış bir çalışma, yeni bir suni progesteron olan “drospirenon” içerikli haplardan kullananların, “levonorgestrel” içeren eski haplardan kullananlara göre VTE riskinin üç kat fazla olduğunu gösteriyor. Ancak risk oranı sadece 10 binde üç. WH danışmanlarından Jinekolog Ashlesha Patel, “Bu ufak olasılık, kişileri doğum kontrol hapı kullanmaktan alıkoymamalı” diyor. Ailendeki birinde daha önce kan pıhtılaşmasına rastlandıysa veya sigara içiyorsan (bu kesinlikle önemli bir faktör), kullanacağın hapın içeriği hakkında doktorunla konuşmalısın.

> Kanser Riski

Doğum kontrol hapında bulunan suni östrojenin meme kanseri riskini arttırıp arttırmadığı konusunda tartışmalar devam ediyor. Boston Üniversitesi’nde yapılmış bir çalışmada, hap kullananların meme kanseri riskinin, kullanmayanlara oranla yüzde 65 yüksek olduğu bulunmuş. The New England Journal of Medicine’da yayımlanmış başka bir çalışma ise tam tersini söylüyor. Dolayısıyla risk taşıyorsan, ailende bu hastalık görüldüyse, ikinci bir uzman görüşü almalısın.İyi haberse; diğer kanser türleri hakkındaki görüşlerin ortak olması: Doğum kontrol hapları, yumurtalık kanseri riskini yüzde 50, rahim kanseri riskini de yüzde 40 oranında azaltabiliyor.

Zihnini Nasıl Etkiler?

Hormonların ruh hâlini kontrol ettiğini biliyorsun. Dolayısıyla hapların içindekiler de istisna sayılmaz.

> Beyin Gücüne Destek

Yapılan son araştırmalar, doğum kontrol hapı kullanıcılarının beynindeki gri bölgede (hafıza ve karar alma merkezi olan alın korteksi) artış olabileceğini gösteriyor. Yine de, çalışmanın yazarı Doktor Belinda Pletzer, beyin hacmindeki büyümenin beyin fonksiyonlarını da arttırdığını söylemek için çok erken olduğunu belirtiyor.

> Cinsel Arzu

SHBG proteininin artışı, testosteron hormonunu azaltabilir. Cinsel Sağlık Uzmanı Irwin Goldstein, “Neyse ki bazı kadınlar bu etkiyi yok edecek kadar testosteron üretir” diyor. Fakat kendini pek arzulu hissetmiyorsan, spiral gibi östrojen içermeyen yöntemler hakkında doktorunla görüş.

> Çekim Faktörü

Kadınlar çoğunlukla bağışıklık sistemi kendisi gibi olmayan erkeklere çekilir (bu evrimsel bir şey). Ancak Liverpool Üniversitesi’nin yaptığı çalışmaya göre, doğum kontrol hapı kullanan kadınlar kendisiyle benzer sisteme sahip erkekleri tercih edebiliyor. Bazı uzmanlar, hapın hamileliği taklit ettiğini ve kadınları genetik bağ hissettiği kişilerden destek almaya ittiğini öne sürüyor. Dahası son araştırmalar, erkek bilinçaltının, doğum kontrol hapı nedeniyle ortaya çıkan hormonal değişimleri fark ettiğini ve kafasında canlandırdığından farklı olan kadınları daha az çekici bulduğunu gösteriyor.

HAPI BIRAKTIKTAN SONRA HAMİLE KALMAK

Yapılan birçok çalışma, doğum kontrol hapının gelecekte hamile kalma şansını etkilemediğini gösterse de, uzun yıllar hap kullandığı için ileride kısır olmaktan korkan oldukça fazla kadın var. Onları rahatlatmak için, Bayer ilaç firması gelecekte çocuk isteyenleri hedefleyen yeni bir hap geliştirdi. Folik asit ile kaplı “Beyaz” adlı bu doğum kontrol hapı, (bıraktığında hemen hamile kalmak istiyorsan) kullandığın süre boyunca bedeninini hamileliğe hazırlıyor. Hap henüz Türkiye’de satılmıyor ancak şunu aklında bulundur: Multivitaminlerden, brokoli ve ıspanak gibi yiyeceklerden de yeterli miktarda

folik asit alabilirsin. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Mary Jane Minkin, üretkenlik konusunda en önemli faktörlerin yaş, sağlık durumu ve seks sıklığı olduğunu, seçilen doğum kontrol yöntemleriyle bunun fazla bir bağlantısı bulunmadığını belirtiyor.

Derleyen: Tuğçe Tekmen

 

BENZER YAZILAR