MedAmerikan Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığı bölümünden Dr. Meltem Özkan Girgin, 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında hastalığın bilinmesi gerekenleri, yaygınlığı, korunma ve tedavi yöntemlerine dair bilinmesi gerekenlere dikkat çekiyor.
Dünyada yaygın adıyla bilinen HIV enfeksiyonunun bulaşıcı ve tedavi edilmediğinde de ölümcül bir durum olduğunu belirten MedAmerikan Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığı bölümünden Dr. Meltem Özkan Girgin; “Toplumda eskiden beri durum yanlış bir genellemeyle AIDS adıyla bilinse de, aslında AIDS, hastalığın ölümle sonuçlanan, tedavisi güç son dönemini tanımlar.” Hastalığın ilk rapor edildiği 1980 yılı öncesinde dünyada 78 milyon kişinin HIV pozitif olduğunu ve bunların 35 milyonunun hastalığa bağlı hayatını kaybettiğini ifade eden Dr. Meltem Özkan Girgin; “HIV hastalığı tedavi edilmediğinde enfeksiyonun başladığı ilk günden sonra yaklaşık 6 ila 10 yıl içerisinde bağışıklık sistemini çökerterek AIDS kompleksine ilerler ve kişi sıra dışı enfeksiyonlar ve en sık olarak da tüberküloz nedeniyle hayatını kaybeder.”
Güçlü ilaçlara rağmen HIV dünyanın Sahra-altı Afrika gibi gelir düzeyi düşük toplumlarda ve en çok kadın seks işçilerinde, tecavüz mağdurlarıyla yeni doğanlarda yaygın olduğunun altını çizen Dr. Meltem Özkan Girgin; ”Öyle ki bu bölgelerde tüm yeni HIV vakalarının yüzde 26’sını kadınlar oluşturuyor. Dünyada her gün 5 bin 700 kişinin HIV enfeksiyonunu aldığı, bunların yüzde 64’ünün Sahra-altı Afrikası’nda yaşadığı biliniyor. Bugün dünyada AIDS-ilintili ölümlerin arttığı tek yaş grubunun ise ergenlik dönemi olduğunu biliniyor. Birleşmiş Milletler AIDS kuruluşu UNAIDS’nin 2016 yılında başlattığı programla toplum sağlığı sorunu olan bu hastalığı 2030 yılına kadar dünyada ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Kuruluş dünyada HIV pozitifliği olanların yüzde 90’ını testle belirlemek, bunlardan yüzde 90’ını antiviral tedaviye başlatmak ve tedavi alanların yüzde 90’ında virüsü bastırmayı amaçlıyor”.
Ülkemizde hastalık oranın düşük olmakla birlikte, bilinen 15 bin HIV+ hastası olduğuna dikkat çeken Girgin’e göre Dünya Sağlık Örgütü’nün benzer modeller üzerinden yaptığı öngörüyle gerçek sayı bunun 2 ila 3 katı kadar tahmin ediliyor. Daha çarpıcı olarak, son verilere göre ülkemizde yeni HIV tanı oranı yüzde 452 artmıştır” dedi. HIV virüsü taşıyan ve tedavi altında olmayan kişilerin cinsel salgılar ve kan yoluyla virüsü cinsel partnerlerine bulaştırdıklarını belirten Girgin; “Şüpheli veya yeni partnerle seks ve çoklu partnerli seks hayatı virüsün bulaşma riskini taşır. Korunmada mutlaka kondom kullanımı gerekir. Ancak korkulanın aksine virüs, dokunma veya tükürük temasıyla yani tokalaşma, aynı ortamda yaşama veya öpüşmeyle geçmez. Korunmanın yanı sıra erken tanı da büyük önem taşıyor. HIV şüphesi taşıyan bireyler en kısa sürede virüs testini yaptırmalılar. Testte pozitiflik bildirildikten sonra tedaviye başlanmalı” diye konuştu.