Yaş dediğimiz bir sayıdan ibaret
Ellerinde akıllı telefonu ile Pokemon avlamaya çalışanların gözünde 40 yaşındaki bir adam gömülmeyi unutulmuş birisi olabilir; fakat Johnson’ın da işaret ettiği gibi, kaslarınız daha yeni yeni devreye giriyor.
“30’larınızın sonuna yaklaştığınızda, kaslarınız yeterli olgunluğa ve kas hafızasına ulaşmıştır. Yani, inanılmaz kazanımlar elde edebilirsiniz.”
Johnson bunu söylüyor. Çünkü o, bu işin yaşayan kanıtı.
Journal of Strength and Conditioning Research’da yer alan bir araştırmada, 8 hafta boyunca aynı programı uygulayan değişik yaş grubundaki insanlara bakıldı ve 35-50 yaş arasındaki erkeklerin kas inşası miktarlarının 18-22 yaşındakiler ile aynı olduğu sonucuna varıldı.
Her ne kadar kaslarınız mücadeleye devam etseler de, eklemlerinizin ve kemiklerinizin çok daha narin olduğunu ve zorlu antrenmanların ardından iyileşmelerinin o kadar da kısa süremeyeceğini bilmelisiniz.
Sadece kollara ve göğse odaklanan sonu gelmez antrenmanlardan ziyade, mobilitenizi geliştirmeye bakın ve fonksiyonel fitness’a odaklanın.
Vücudunuzu dinleyin
Ne kadar çalıştığınız fark etmez; eğer vücudunuzun verdiği sinyallere kulak vermiyorsanız, arzuladığınız kazanımları asla elde edemezsiniz.
“Gençliğimde acıya aldırmaksızın bench press’te ya da squatta aşırı ağırlıklarla çalıştığım çok günlerim oldu. Eğer vücudunuz size bir şeyler söylüyorsa, akıllılık edip ona kulak verseniz iyi edersiniz.”
Bundan daha doğru bir laf olamaz.
Acı, vücudunuzun size “her ne yapıyorsan bırak onu” deme şeklidir. Daha önce duyduklarınıza aldırmayın. Acı olmadan tatlı olmaz diye bir şey yok.
Acıya rağmen devam etmek, ciddi sakatlıklar ile sonuçlanabilir.
Peki acı hissettiğinizde ne yapacaksınız? Çok basit: Ne yapıyorsanız bırakacaksınız ve evinizin yolunu tutacaksınız.
