Sakatlık riskini en aza indirerek kalça, diz ve bilekleri güçle koşturmaya devam etmenin yolları.
İlk önce yaygın bir inanışı çürütelim: Sedanter yaşamın kölesi olan o çok bilmiş iş arkadaşınızın size söylediği gibi koşmak dizlere zarar vermiyor. East Carolina Üniversitesi’nden Fizyoterapi Uzmanı ve Antrenör Richard Willy bu konuda şöyle diyor: “Üç geniş kapsamlı araştırma, uzun vadede yapılan dayanıklılık koşularının eklem sağlığını etkilemediğini gösteriyor.”
Dahası, Memphis Üniversitesi’nde biyomekanik dalında eğitim veren Dr. Max R. Paquette’in dediğine göre, koşucular hareketsiz kişilere oranla daha sağlıklı eklemlere sahip oluyor. Koşu gibi ağırlıkla mücadele edilen egzersizler nasıl kasları ve kemikleri kuvvetlendiriyorsa, aynı zamanda eklemlerde tampon etkisi yaratan kıkırdakların yoğunlaşmasını da sağlayabilir. Ayrıca koşarak ve kuvvet antrenmanı yaparak güçlendirdiğiniz kaslar, eklemleri destekledikleri için sakatlığa karşı da korunmuş olursunuz.
Öte yandan, “koşucu dizi” adından bir sakatlık olmasının da bir nedeni var. Patellofemoral ağrılar (diz ağrısı), koşucuların rapor ettiği en yaygın problem. Kalça, ayak bileği ve ayak sakatlıkları da yaşanıyor. Ancak salt nedeni koşuyor olmaları değil, yanlış formda veya kas dengesizliğiyle koşmaları. Yani koşunun sakatlığa mahal verdiğini düşünmek yerine (buna eklemleriniz de dahil), eklem problemlerine neyin sebep olduğunu bilmelisiniz. Gerekli önlemleri de alarak sakatlık riskini en aza indirebilirsiniz.