EN YÜKSEK MAAŞI SEN AL

22) Markanızı Yaratın

Beş altı heceden oluşan, telaffuzu zor, ülkede muhtemelen sadece 10 kişinin sahip olduğu veya telaffuz hatasıyla ortaya çıkmış isim ve soy isimler taşıyan insanları düşünün. Çalıştıkları sektörde markalaşmaları zor olacaktır.

Bu önemsiz bir detay gibi görünse de, bilim bu konuda beni destekliyor: Yeni Zelandalı araştırmacıların yaptığı çalışmalara göre, insanlar isimleri kolayca telaffuz edilemeyen kişilere daha az güveniyor. Bunu politikada bile görebilirsiniz: “ABD Başkanı Barack haricinde, kazanan adayların çoğunun isimlerine oldukça aşinaydık” diyor New York Üniversitesi pazarlama bölümünden Dr. Adam Alter. (Gerçi Barack adı Türkiye’de hatırlanma konusunda hiçbir zorluk yaşamamıştı!) Adil ya da değil; telaffuzu zor, yabancı çağrışımlı ya da alışılmadık isimli kişilerin kariyer yolları daha dik oluyor. Uzmanlık alanınıza giren bir meselede, insanların ilk olarak sizi düşünmelerini mi istiyorsunuz? İlk önce isminizi hatırlamalılar. Peki, bahsettiğim türde bir isme sahip olanlar, sonsuza kadar şirketin en alt kademelerinde mi çakılı kalacak? Hayır, biraz sadeleştirmeye gitmeleri yeterli olacak.

NE KADAR KISA, O KADAR İYİ

Hemen insanın aklında kalan isim, iyi bir isimdir. Dr. Alter, “İsminiz uzun olsa bile, eğer bilindik bir isim ise insanların daha çok hoşuna gider” diyerek yüreklere su serpiyor. Çocuklarınıza, yatınıza ya da kendinize isim verirken kısa ve kolay hatırlanabilir kelimeler seçin. Gordon Matthew Thomas Sumner bunu önceden anlamış olacak ki, müzik piyasasına kendini Sting olarak tanıttı. Aynı durum Stefani Joanne Angeline Germanotta (Lady Gaga) için de geçerli. İşinizin ana damarlarından birinde kendinizi lüzumlu hale getirin ve unutulmaz olun.

BENZER YAZILAR